Katma değer dediğimiz zaman aklımıza gelen kavramlarda vergiler ya da ticari işlemler olabilir. Ancak katma değer bunlardan çok daha fazlası. Hatta katma değer kavramı belki de kapitalist sistemin en önemli kavramlarından bir tanesidir. Çünkü günümüzde teknoloji sayesinde katma değer kavramı eskiye nazaran çok daha fazla karşımıza çıkmaktadır. Bunu en fazla teknolojik cihazlarda görüyoruz çünkü. Elimizde kullandığımız cep telefonları katma değer kavramının belki de en estetik ve en karmaşık örneklerinden bir tanesidir.
Katma değer kavramının ne olduğuna bakacak olursak, bunu hem geçmişten hem de günümüzden örneklerle açıklayalım. Katma değer kavramı aslında adı üzerinde bir şeye değer katma anlamı taşımaktadır. Eskiden, en azından günümüzdeki ekonomik sistemlerden önce katma değer dediğimiz kavram sadece ipek gibi veyahut da baharat gibi ticaret yollarından gelen ürünler üzerinde olabiliyordu. Bir tüccar ipek ve baharat yollarını kullanarak Hindistan'dan ve Çin'den aldığı ürünleri Avrupa'ya getirip veya Avrupa'dan aldığı ürünleri buraya götürüp sattığında ticaret yollarından bir katma değer elde edebiliyordu. Uzaklardan aldığı ürünleri kendi ülkesinde veya başka bir ülkede pahalıya satabiliyordu. Aslında bir değer katmaktan çok bir nakliye ücreti gibiydi. Ancak teknolojik değildi. Yani bir baharat yapmak veya bir kumaşı işlemek veya topraktan çıkan bir demirden bir kılıç yapabilmek bir maddeye ne kadar değer katabilir ki? Evet, katma değer dediğim şey aslında bu. Bir maddeyi alıp başka bir maddeye dönüştürerek ona bir değer katmaktır.
Yani eskiden insanlar demiri topraktan çıkarıp, zırh, kılıç, nalbant gibi ürünler yapıyordu. Taşı alıp, işleyip, duvar yapımında kullanıyorlardı. Ya da çeşitli otlardan baharaplar elde ediyorlardı. Katma değerleri aslında yüksek değildi. Peki günümüzde bu iş neye dönüştü, bir bakalım. Yine topraktan elementler çıkarılıyor. Ama bu sefer arabalar, cep telefonları, uzay roketleri, bilgisayarlar, uçaklar, gemiler, inanılmaz işlemelere sahip mobilyalar ve daha sayamayacağımız bir sürü ürün. Çamaşır makineleri, buzdolabları, bunların hepsi teknolojinin sonucu ve bu ürünler yüksek katma değere sahip. Yani bir demir parçasından bir buzdolabına nasıl ulaşabilirsiniz? Eskiden birisine bunu söyleseniz aklı almazdı ama bugün yapılıyor. Veya bir plastik parçasından nasıl cep telefonuna ulaştılar? Petrolden plastiğe, plastikten cep telefonuna. Çip üretimi, nasıl oldu hakkında en ufak bir fikrim bile yok. Ama ulaşıyorlar, inanılmaz bir şey, işte katma değer günümüzde inanılmaz bir hale aldı.
Üstelik bir de katma değer artık çok katmanlı hale de geldi. Örnek vermek gerekirse topraktan demiri çıkardınız. Bu demiri alıp işlediniz ve bir saca dönüştürdünüz. Sacı rulo yaptınız. Rulo yaptığınız sacı başka bir fabrika aldı. Bu saçtan inşaatlarda kullanılabilecek bloklar ve malzemelere dönüştürdü. Eğdi ve büktü bu sacı. Veya pres makinalarında kesti, biçti ve şekil verdi. Bu kesip biçilen parçalar başka kesip biçilen parçalarla birleştirilerek kaynatılarak bambaşka madde parçalara dönüştürüldü. Bu bambaşka parçalarda birleştirilerek veya başka türlü yapı malzemeleriyle karıştırılarak evler yapıldı. Karşımızda 5-6 katlı bir katma değer sistemi var. Sadece bir ev yapımında. İşte bu katma değer yapımında ortaya çıkan şey aslında fiyatlar arasında da müthiş bir çılgınlığa sebep oluyor. Çünkü her katma değer ürüne farklı bir fiyat artışı getirmenize olanak tanıyor. Çünkü siz ona bir emek verdiniz ve onu başka bir şeye dönüştürdünüz. İşte bu katma değer çılgınlığı aslında günümüzde kapitalist sisteminde çöküşüne sebep olabilecek en önemli etmenlerden birisi olarak karşımızda duruyor olabilir. Çünkü ahlaksız insanların elinde katma değer, üzerine fazlasıyla fiyat konulabilecek bir kavram olarak karşımızda.
Katma değerin fiyatını belirleyen kişi o maddeye o katma değeri katan kişidir ya da firmadır. Ticarette veya üretimde ahlaklı olan, alınan bir ürüne bir katma değer katıldığında ne aşırı pahalıya kaçarak ne de aşırı ucuza giderek olması gereken fiyatta yani hem alıcıyı hem de satıcıyı memnun edebilecek bir fiyat ortaya koyarak yola devam edebilmektir. Ancak günümüzde katma değer konusunda yapılabilecek her türlü ahlaksızlık kapitalist sistemi de tehdit eder hale geldi. Çünkü katma değeri yapan kişi ve katma değerinin fiyatını belirleyen kişi, ürünü yapan kişi olduğu için ona yaptığı ürüne nasıl bir değer biçebileceği hakkında hiçbir şekilde karışma hakkınız yok. Bunun da üzerine bir de katma değeri belirleyen belli başlı kişiler, gruplar oluşturup üretilen ürünlere fahiş fiyatları verirlerse işte orada insanların herhangi bir ürüne ulaşmakta, almakta büyük zorluklar yaşayacağını görebiliriz. Gereğinden fazla bir pahalılık, aşırıya kaçmış bir enflasyon görebiliriz. Aslında orada bir enflasyon bile yoktur. Sadece enflasyon kisvesi altında katma değer üzerine konulmuş absürt fiyatlar vardır. İşte katma değer enflasyon kisvesi altında son derece tehlikeli bir kavrama dönüşebilir ve ekonomiyi çökertebilir.
Ya da ekonomiyi çökertmese bile, zenginlerin ve fakirlerin arasındaki uçurumun açılmasına sebep olabilir. Tabii, katma değerden kazanabilecek olan bir diğer yapı, şirketlerden ziyade de devletlerdir. Çünkü devletler, şirketlerden her türlü vergiyi alabilirler. Buna katma değer vergisi de dahildir. Aslında katma değer, kötüye kullanıldığında devletler ve şirketler için bir kazanç ama halk için bir kayıp olabilir. Sonuç olarak katma değer günümüzde çılgınca bir hal almış durumda. Teknolojinin de etkisiyle katma değer gerçekten de inanılmaz bir şekilde kompleks hale gelmiş bir kavram. Bir arabanın veya bir cep telefonunun üretim süreci bile katma değerin nasıl bir hale geldiğini bizlere gösteriyor. Katma değerin bu hale gelmesiyle birlikte, onu etkileyen her türlü kavram veya onunla oynanabilmesini sağlayan her türlü kavramla birlikte, katma değer hem ekonomiyi çökertebilecek bir hale gelmiş hem de gelir adaletsizliğine sebep olabilecek bir hale gelmiş durumda. Ve ne yazık ki katma değeri denetleyebilmenin de pek fazla bir yolu yok. Çünkü ürünü yapan kişi onun fiyatını belirler.
Yorum yazmak için lütfen giriş yapınız