Bugün insanlar tarihte hiç olmadıkları kadar büyük bir yalnızlık içerisindeler. Bu yalnızlığın sebeplerine baktığımız zaman ise teknolojik gelişim ve geleneksel aile ve toplum yapısının ortadan kalkmasını görebiliyoruz. Bununla birlikte bu yalnızlığın sonuçları ise insanlar açısından psikolojik olarak yıkıcı sonuçlar doğuruyor. İnsanlar yüzyıllar boyunca karşılıklı menfaatleri uğruna toplu bir şekilde kalabalık aile yapılarıyla yaşadılar. Bu durum onların güvenliği ve beslenme-barınma temel ihtiyaçlarını karşılayabilmeleri için gerekliydi. Eski dönemlerde insanlar tek başlarına hayatta kalma konusunda oldukça yeteneksizlerdi.
Tek başına bir insanın hayatta kalması bundan 150 yıl öncesine kadar mümkün bile değildi. Zamanla medeniyetin gelişmesiyle insanlar hayatlarında tek başlarına devam edebilecek duruma geldiler ve bu fırsat ele geçtiğinde de insanlar bireyselleşmeyi seçtiler. Özellikle de bireysellik akımının öne çıkmasıyla bu daha da körüklenmiş oldu. Evet, insanlar artık yalnız kaldıkları zaman ölmüyorlar. Beslenme, barınma ve güvenlik gibi sorunlarını çözen bir medeniyet sistemi var. Ancak insanlar yalnızlığa hazırlar mıydı?
Günümüze baktığımız zaman görüyoruz ki aslında insanlar yalnızlığa asla hazır değildi. İnsanlar artık hayatta kalma konusunda daha yetenekli oldukları için, en azından yarattıkları medeniyet sayesinde bu böyle. Yalnız kaldıkları zaman ölmüyorlar. Ama bu yalnızlık içerisinde insanlar oradan oraya savruluyorlar. Büyük bir aile yapısı yok. Yani insanlar yetişirken onlara rehberlik edecek büyükleri ortada yok. Bununla birlikte insanlar büyürken kendilerini veya hayatı anlamak konusunda oldukça yeteneksiz kalıyorlar. Ve bu yeteneksizlikleri de onları hayatın içinde bambaşka yerlere sürüklüyor.
Geldiğimiz noktada ise artık her istenilen yere yönlendirilebilen yalnız bireyler var karşımızda. İnsanlar yalnızlığa karşı psikolojik olarak günümüzde yenilmiş vaziyette. Bu da bize gösteriyor ki aslında insanlar yalnızlığa o kadar da hazır değildi. Sadece hayatta kalmak insanlar için yetmiyor anlaşılan.
Medeniyet gelişti ama bu medeniyetin gelişmesinin insan doğasını ve insan yapısını aslında o kadar da değiştirmedi. İnsanlar yalnızlığa hala o kadar da hazır değiller. Oradan araya sürüklenip duruyorlar. Bambaşka yollara yöneliyorlar. Ve yalnızken insanlar daha kolay yönetiliyorlar. Belki de bu insanları yöneten kesimin istediği bir şeydi. Onları daha kolay yönetmek için onları yalnızlaştırdılar. Tabi bu kadarını yaratmayı hesap edebilmişler midir bilemeyiz ama belki de ortaya çıkan koşulları çok iyi değerlendirdiler. Şimdi insanlar yalnız. Ve bu yalnızlık daha da artacak. Bu yalnızlığı veya bu girişahatı ancak insanların geleneksel koşullara geri dönmesi çözebilir. Ancak böyle bir geri dönüş pek de mümkün gözükmüyor.
Çünkü artık insanların böyle bir kalabalık yaşama ihtiyaçları da yok. İnsanlar yalnızlığın getirdiği rahatlıkla, toplu halde olamamanın getirdiği rahatsızlık arasında bir seçim yapamamak konusunda sıkışmış vaziyette. Bir de bunun üzerine toplum içi güvensizlik ve bireysellik akımı eklenince, yani bireyler arası güvensizlik, olay insanların yalnız kalmasıyla sonuçlanıyor. Ama bu yalnızlık istenmeyen bir yalnızlık aslında. Gerçekten de toplum tuhaf bir durumda. İnsanlar hem kendi istedikleri olsun istiyor, hem de başka insanların da onların yanında olmasını istiyor. İnsanların durumu çok kötü.
Yorum yazmak için lütfen giriş yapınız