İnsanın kendi dengesizliği kadar onun başına dert aşan, hem yaşadığı çevreye hem de kendisine zarar veren başka bir unsur aslına baktığımızda düşünülemez. Bu, ilk başta insanın aklının pek eremeyeceği bir durumdur. Yani, insan kendi başına gelen dengesizlikler, kötü olayların yine kendi dengesizliği ile ne ilgisi olduğunu sorabilir. Örneğin, bir doğal afetin bir insanın yarattığı dengesizlikle ne ilgisi olabilir? Ya da, yaşanan herhangi bir doğal afet haricinde topluluklar arası yaşanan savaşlar, hastalıklar gibi afetlerin kendi dengesizliği ile ne ilgisi olabilir? İşte ilk başta insanın aklı buna ermez.

Ama tarihten birkaç örnek verdiğimizde aslında ne kadar bağlantılı olabileceğini görebiliriz. Örneğin kara beba salgını yaşandığında bu salgın ilk başta neden yaşandı anlaşılmamıştı. Avrupa'nın neredeyse yarısını yaşandığı dönemde yok eden bu korkunç hastalığın sebebi farelerdi. Bu fareler Avrupa'da beba hastalığını her yere yaymışlardı. Ve bu farelerin Avrupa'da çoğalmasına sebep olan temel unsur ise o dönemdeki insanların dini sebeplerden dolayı kedileri öldürmesiydi. Kediler ölünce ve denge bozulunca bu sefer fareler için yol açıldı ve hastalık taşıyan fareler tüm Avrupa'ya hızla yayıldı.

Bu en önemli sebeplerden birisiydi. İşte bir salgın hastalık bu şekilde insanın yine kendisi yüzünden kendi başına gelmişti. Ya da bir doğal afet düşünelim. Örneğin bir orman yangını ya da bir toprak kayması. Ya da küresel ısınmayı düşünelim. Küresel ısınmanın da en büyük sebeplerinden birisi bugün insanoğlunun doğada yaptıkları ve bu dönüyor dolaşıyor insana vuruyor. İnsan dengesizleştikçe ve çevresinin dengesini bozdukça kendisine gelecek zararlardan kendisine alıkoyamıyor.