Monotonluk, hemen hemen her gün aynı şeyi yapmak, aynı saatte yapmak ve aynı düzen içerisinde bulunmak olarak tanımlayabileceğimiz bir durumdur. Hayatın monotonlaşmasını bu şekilde açıklayabiliriz. Yani siz her gün aynı saatte kalkıp, aynı saatte işe gidip, aynı saatte öğle yemeğini yiyip, aynı saatte işten dönüp, aynı saatte akşam yemeğini yiyip, aynı saatte aynı şeyleri yapıp durursanız hayatınız monoton bir hale gelmeye başlar. Bunu sadece iş olarak düşünmeyin aslında. Bunu her gün aynı şeyleri yaptığınız bir düzen olarak da düşünebilirsiniz.
Mesela her gün eğlenmeye gitseniz, her gün size keyif veren bir şey yapsanız bu da monotonluğa kaçabilir aslında. Monotonluğun insana verdiği en büyük zararlardan bir tanesi sizi yavaş yavaş daha bunalımlı, daha sıkılgan, daha zayıf hale getirmesidir. Monotonluk aslında oldukça zararlı ve sinsi bir durumdur. Ve insan ister istemez hayatının belli dönemlerinde bu monotonluğa yakalanabilir.
Monotonluğun en kötüsü belki de iyi döneminizde yakalanmış olmanızdır. Eğer monotonluğa kötü bir döneminizde yakalanırsanız, mesela her gün keyif almadığınız bir şeyi veya size artık eziyet gibi gelen bir şeyi düzenli olarak yaptığınız bir dönemde, işte böyle bir durumda monotonluk dediğimiz şeyden kurtulmaya çalışırsınız. Ve bu kurtulma çabası sırasında zaten değişik şeyler yapacağınız için monotonluğu kısa sürede kırabilirsiniz. Ancak işlerin iyi gittiği bir dönemde monotonluğa yakalanırsanız, işte o zaman durum çok daha acayip bir hal almaya başlar.
Şöyle düşünün, hiçbir geçim derdiniz yok. İşinizi severek yapıyorsunuz. Her gün işe gidip gelirken hiçbir problem yaşamıyorsunuz. Evinizde her şey yolunda ama her şey her gün aynı ilerliyor. Böyle bir monotonluğa yakalanırsanız işte o zaman monotonluk sizi yavaş yavaş içine çekmeye başlar. Sizden sürekli her gün bir şeyler götürmeye başlar. Yavaş yavaş, fark etmezsiniz bile. Fark etmek için oturup bir düşünmeniz gerekir. Ama monotonluk bunu yapar ve uzun süre sonra kendinize baktığınızda eskisi gibi olmadığınızı bariz bir şekilde görebilirsiniz. Ama iş işten geçmiş olur.
Bazen insanların durduk yere yaptığı tartışmalara, durduk yere yaptığı tuhaf hareketlere bir bakın. Aslında bunların bir kısmı monotonluğu bozmak için yapılan şeylerdir. İnsan belki bunun farkına bile varmaz. Yani monotonluğu bozmak için bir şey yapmaz ama yaptığı şey monotonluğu bozar. Bütün o tartışmalar monotonluğu bozar. Yapılan bütün eğlenceli aktiviteler monotonluğu bozar. Beklenmedik şeyler, sürprizler monotonluğu bozar. Ve böylece insanın hayatı daha renkli kalabilir. Monotonluk her geçen gün hayatınızdaki renkleri götürür.
Hayatınızı daha standart, daha düzenli, daha renksiz, daha heyecansız hale getirir. Ve bir süre sonra insanın hayattan keyif almasını imkansız hale getirir. İnsan kendisine baktığında hiçbir şeyden keyif alamadığını veya mutlu olamadığını monotonluğa yakalandığı için görür. Ve günün sonunda aslında o da bir tartışma çıkarmaya başlayabilir veya farklı bir şey yapmak isteyebilir. Ancak bazen öyle bir durumda olursunuz ki düzenli olarak hareket etmek zorunda kalırsınız. Belki yaptığınız bir iş uğruna, belki bir amaç uğruna bu monotonluğa dayanmak zorunda kalırsınız. İşte böyle bir durumda monotonluğun bilincinde olmak en iyisi olacaktır.
Yorum yazmak için lütfen giriş yapınız