Ekim 13, 2025

Var Olanı Yönetmek

İnsanlar var oldukları günden beri birbirleriyle savaş halindeler. Birbirleriyle mücadele ediyorlar ama bir türlü yok olmadılar. Ve onca dünya savaşına veya ülkeler arasındaki diğer savaşlara rağmen insanlık yok olmamayı başardı. Peki bu nasıl oldu? Yani insanlık nasıl oldu da bunca zamandır yok olmadan devam edebildi? Buradaki en önemli detaylardan bir tanesi aslında insanlığın her şart ve koşul altında üremeye devam edip hayatta kalmayı başarabilmesi oldu. Bu son derece önemli bir etmen tabi. Eğer insanlık bunca zaman boyunca üremeseydi bunca savaşın ardından zaten soyu tükenirdi. 

 

Ama insanlık bir şekilde üreyip yoluna devam edebildi. Ve savaşlar kazansa da kaybetsede varlığını sürdürebildi. Bugün savaşları kazanmış olsa da kaybetmiş olsa da varlığını sürdürebilmiş pek çok ülkeyi görebiliyoruz veya pek çok uluslu ırkı görebiliyoruz. Hepsi hala varlar. Bu etmenlerden bir tanesi. İnsanlar savaşlarda veya uluslararası savaşlarda varlıklarını kaybetmediler ama kaybettikleri şey meşruluklarıydı aslında. Kendilerinin yönetme haklarını kaybettiler.

Var Olanı Yönetmek

Savaşta kaybeden taraf, kazanan ulusun şartlarını kabul etti ve genellikle kendi kendini yönetme hakkını da kaybetmiş oldu. Burada önemli olan yönetme hakkını kaybetmesi ve başka birine devretmesi idi. Ve böylece insanların savaşlarda neden tükenmediklerini aslında anlamış oluyoruz. Uluslar savaşlarda birbirlerini yok etmek için değil, birbirlerini yönetmek için savaşırlar aslında. Ve her ulus tamamen yok olmuş, bitmiş tükenmiş bir kara parçasını yönetmektense, varlığını sürdürmeye devam edebilen bir kara parçasını yönetmeyi tercih ederler. Hemen basit bir örnekle açıklayabilirim bunu. 

 

Bugün ABD'nin bütün insanlığı ortadan kaldırabilecek nükleer silahları var. Aynı kapasite Rusya'da da var. Bu iki ulus dünyayı aralarında bölüşseler, her yere nükleer saldırı gerçekleştirip bölüştükleri alanları yönetmeye başlayabilirler. Ama burada iki önemli durum var. Birincisi bu nükleer saldırı dünyayı yok eder. İkincisi tamamen çorak ve bitmiş tükenmiş bir kara parçası bırakır bu iki ülkeyi. Hatta bir dünya bırakır. Nükleer silahların kullanılmadığını varsayarsak bu iki ülkenin tüm dünyayı ele geçirecek askeri kapasitesi var aslında. Ve yine dünyayı aralarında bölüşseler, yine istedikleri gibi dünyayı ele geçirebilirler. Ama bunu da yapmıyorlar. Çünkü aslında bu iki ulus dünyayı yönetmeye devam ediyor. Ve yönetebildikleri için de savaşmak istemiyorlar.

Var Olanı Yönetmek

Eğer yönetemezselerdi, bir yolunu bulup muhtemelen savaşa girişirlerdi. Tıpkı Amerika'nın Irak'a ve Afganistan'a girmesi gibi veya Rusya'nın bugün belki de Ukrayna'ya saldırması gibi. Veya geçmişe baktığımız zaman Osmanlı İmparatorluğu'nun yayıldığı alanları yönetmesi gibi. Ya da Avrupalı ulusların sömürgecilik yoluyla tüm dünyaya yayılması gibi. Eskiden veya dünya savaşları öncesinde uluslar bölgeleri doğrudan yönetiyordu, savaşla. 

 

Şimdi ise savaşmadan bir yönetim söz konusu. Ama sonuç aynı, yönetim ve kaynakların elde edilmesi. İşte uluslar ve insanlık aslında var olanı yönetmek istediği için insanlık yok olmadı. Savaşlar devam etse de insanlık da savaşlarla birlikte devam edebildi. Bazen yönetti, bazen yönetildi. Güçlü olansa yönetti her zaman. Ve kaynakların kontrolünü ele geçirdi, ulusların kontrolünü de ele geçirdi. Var olanı yönetmek, yok etmekten çok daha faydalıydı. Ve var olanı yönetmek aslında neredeyse tüm savaşların ve politikaların ana amacıydı.

Yorum yazmak için lütfen giriş yapınız

Editörün Son İçerikleri

Var Olanı Yönetmek

Var Olanı Yönetmek

Acıların Rutinleşmesi

Acıların Rutinleşmesi

Monotonluğun Etkisi

Monotonluğun Etkisi

Yerleşilmemiş Bölgeler

Yerleşilmemiş Bölgeler

Editörlerin Son İçerikleri

kaptanfilozof06

Var Olanı Yönetmek

probiyotik

Osmanlı'da Akrep Burcu

bubble30
Nielawore

Bizden haberdar olmak için mail listemize kayıt olun