Mayıs 01, 2025

Çin Uygarlığı

Ünlü Fransız düşünür Montesquieu, toplumların gelişmişlik düzeyini coğrafi koşullara bağlıyordu. Ona göre, Akdenizliler, Kuzey Avrupalılara oranla daha tembeldiler. Çünkü, iklimin getirdiği bir uyuşukluk içindeydiler. Kuşkusuz, bir toplumun sosyoekonomik yapısını sadece coğrafya ve iklim koşullarına bağlamak çok gerçekçi bir yöntem değil. Ama yine de bir uygarlığın tarihinde, içinde bulunduğu coğrafyanın önemi çok büyük. Çin uygarlığı için ise, bu belki de iki misli daha doğru.

Çin Uygarlığı

Ülkenin doğusunda konumlanan Pasifik Okyanusu ve güneyindeki insan ayağı basmamış ormanlar ve bataklıklar, bu yönlerden gelecek bir saldırıya olanak tanımıyordu. Ülkenin batısında ise, "Dünyanın Damı" diye adlandırılan Himalaya ve Pamir dağları bulunuyordu. Antik Çin'in yumuşak karnı ise, kuzey sınırlarıydı. Uçsuz bucaksız çöllere açılan bu sınır, ilk bakışta güvenli bir koruma altındaydı. Ancak, bu çöllerde yaşayan göçebe kabilelerle Orta Asya'daki Hunlar, sık sık buradan Çin kentlerine ve köylerine baskınlar düzenliyorlardı. İşte bu saldırılardan korunmak için, Çinliler, günümüzde bile ayakta duran dev "Çin Seddi" ni inşa ettiler.

Çin Uygarlığı

Evet, Çin ülkesi aşılmaz doğal ve insan yapısı sınırlarla, dışa karşı mükemmel bir biçimde korunuyordu. Ne var ki, bu durum kendi zıddını içinde taşımış; Çin uzun yıllar, müthiş bir yalnızlık içinde kendi yağıyla kavrulmuş ve bunun sonucunda da dünyanın diğer yörelerindeki toplumlardan farklı, çok renkli ve özgün bir kültür yaratmıştı. 

Yorum yazmak için lütfen giriş yapınız

Editörün Son İçerikleri

DEPREM

DEPREM

Alternatif Akım ve Radyo

Alternatif Akım ve Radyo

Alternatif Akım

Alternatif Akım

Tesla ve Elektrik

Tesla ve Elektrik

Editörlerin Son İçerikleri

kaptanfilozof06

Zayıf Taraf

probiyotik

DEPREM

bubble30
Nielawore

Bizden haberdar olmak için mail listemize kayıt olun