Menfaat dediğimiz zaman aklımıza maddi çıkarlarını veya güçle ilgili çıkarlarını sağlamak için insanların yaptığı akılcı veya mantıksal hareketlerin bütünü gelebilir. Ancak bugün burada anlatacağımız menfaat kavramı bundan çok daha fazlasıyla ilgili ve bu şekilde de menfaat kavramının temeline inmeye çalışacağız. Bu kavramın temeline indiğimizde ise karşımıza çıkan durumda da kendimizi aslında oldukça da iyi tanıyabiliyor hale geleceğiz. Öyleyse menfaat kavramının tam olarak ne olduğunu tanımlayarak başlayalım.
Benim size söyleyeceğim menfaat kavramı, genel algıdan farklı olarak insanın sadece maddi değil, manevi istek ve ihtiyaçlarını da içine alan bir menfaat olacaktır. Yani şöyle düşünün, bir insan sadece para için ya da güç için menfaat beslemez. Bir insan aynı zamanda birisinin kendisini dinleyebilmesi için, birisinin kendisini sevebilmesi için, birisiyle ilgili bir şeyler yapabilmek için, yemek için, yani manevi kavramlar için veya temel ihtiyaçlar için de menfaat besleyebilir. Aslında buradan da şunu anlayabiliriz ki, menfaat dediğimiz şeyin, insanın içindeki kaynağı, onun temel ihtiyaçları ve içgüdülerinden başlar.
Şöyle düşünün, para icat edilmeden önce veya insanlar güç kavramını algılayamadan önce insanlar niçin yaşarlardı? İlk çağlardan yemek bulabilmek için yaşarlardı, barınak bulabilmek için harekete geçerlerdi, üreyebilmek için yaşarlardı. Aslında ilk çağlarda menfaatler bunlardı ve günümüze kadar gelen menfaatler de aslında bu temel ihtiyaçların ve içgüdülerin üzerine inşa edilerek devam etti. Aslında insanın temel ihtiyaçlarından gelen menfaatleri hiç değişmedi. İnsan hala menfaatlerini bu temellerin üzerine inşa ederek kuruyor ve harekete geçiyor. Ancak sadece menfaate ulaşmanın yolu değişti. Şimdi ne demek istediğimi daha da iyi anlatacağım.
Bugün pek çok insanın para kazanmak istediğini görebiliyoruz. Peki, bu parayı kazanmak için bu insanlar neden bir menfaat oluşturuyor veya neden para kazanmak istiyorlar? Para kazanınca üreyebilecekler mi? Hayır. Parayı yiyip temel ihtiyaçlarını karşılayabilecekler mi? Hayır. Ama buradaki önemli olan nokta, paranın satın alma gücünü kullanarak temel ihtiyaçlarını karşılayabilme noktasında bir adım atabilmek. Aslında para, burada bir menfaat kaynağı değil, esas menfaat kaynağına ulaşabilmek için kullanılan bir araçtır sadece. Ancak insanlar kendi menfaatlerinin kaynağını unutup kendilerini tanımaktan bir haber hale geldikleri için para denilen şeye çok büyük anlamlar yüklemeye başladılar. Oysa ki para, insanın temel ihtiyaçlarına ulaşmak için kullandığı bir araçtan başka bir şey değil.
Veyahut da güç kavramına ulaşmak. İnsan güç kavramına ulaştığı zaman neye ulaşmış olacak? Güç kavramını tüketip yiyebilecek mi? Hayır. Güç kavramını kullanarak üreyebilecek mi? Hayır. Ama güç kavramı bize şunu getirecektir. Bir temel ihtiyaç olan güvenliği ve belli bir alanda güvenlik sağlandıktan sonra insanlar o alan içerisinde temel ihtiyaçlarını karşılayabileceklerdir. Aslında burada güç dediğimiz kavram da yine temel ihtiyaçlarımıza ulaşmak anlamında son derece önemli bir araç oluyor. Hatta güç kavramı paranın da çok önüne geçebilecek bir potansiyeli sahip olduğu için ve insanın güvende olma temel ihtiyacına doğrudan hitap ettiği için bir araç değil, bir amaç haline gelme potansiyelinin de sahip oluyor.
Güç son derece önemli bir kavram. Hatta temel ihtiyaçlara ulaşma ve menfaatleri gerçekleştirme adına insanın sahip olabileceği en güçlü araç, gücün kendisi. İşte bu yüzden güç dediğimiz kavram aslında bir araç olmaktan ziyade kendisine ulaşılması gereken bir amaca da dönüşebiliyor. Ancak burada şu sonuca da varmış oluyoruz. İnsan her ne olursa olsun tıpkı ilk çağlardaki gibi tüm menfaat sistemini temel ihtiyaçlarına ulaşmak için kuruyor. Bu temel ihtiyaçlar da nedir? Üremek, güvende olmak, yiyecek bir şeyler bulabilmek ve toplumsallaşabilmek, sosyalleşebilmek, hayatta kalabilmek bunların üzerine kuruluyor. Sosyalleşmeyi bir temel ihtiyaç olarak manevi yönden tanımlayabiliriz. Yoksa toplumsallaşma da aslında hayatta kalmak için bir araçtır sadece. Ama manevi ve psikolojik yönden bir temel ihtiyaç olabilir. Ve insanlar hala günümüzde de tüm menfaat sistemlerini temel ihtiyaçlar üzerine kurmaya devam ediyorlar. Sadece pek çoğu artık bunun farkında bile olmadan yapıyor.
Yorum yazmak için lütfen giriş yapınız