Toplum içinde insanların yaptığı statü yarışının, belki de en belgin ve en çirkin göstergelerinden bir tanesi, insanların birbirleriyle alay etmek için yaptıkları yarıştır. İnsanlar bunu hep farklı şekillerde yapabilirler ve her insan bu yarışa katılmaz. Bazı insanlar bunu yapar ve yaptıkları zamanda gerçekten de hiç hoş olmaz. Ama ne yazık ki yaparlar. İnsanların birbirleriyle alay etmesi, genellikle belli başlı eksiklikler üzerinden yapılan bir davranış türüdür. Eksiklikten de kastettiğim göreceli bir şeydir. Size göre eksik olmayan bir şey ama sonuçta eksik olan bir şey.
Örneğin, bir ortamda hiçbir insan okuma-yazma bilmiyorsa okuma-yazma bilmemek aslında bir eksiklik olmaktan çıkar. Ama bir sosyal ortamda bir insan okuma-yazma bilirken diğeri bilmiyorsa okuma-yazma bilmemek burada bir eksiklik haline gelir. Yani göreceli bir şeydir. İşte var olan bu eksiklikler üzerinden bir statü ve alay etme yarışının başlaması ne yazık ki yaşanabilecek bir durumdur ve hiç de hoş değildir.
Dediğim gibi bunu her insan yapmaz. Bazı insanlar bu alay etme sürecinin içindedirler. Alay etme sürecinin altında yatan psikolojik etmen ise, genellikle alay eden insanın kendini yetersiz hissediyor olmasıdır. Çünkü eğer bir insan kendini iyi ve güçlü hissediyorsa, zaten bunu kendine kanıtlamak için başkalarıyla alay etme ihtiyacı hissetmeyecektir.
Yani insanların başka insanlarla alay etmesini, onları eksikliklerinden dolayı ezmesine sebep olan yegane sebeplerden birisi bireyin kendini yetersiz görmesidir. İlk başta bu böyledir. Yine okuma-yazma örneğine geri dönecek olursak, eğer okuma-yazma bilen bir birey, çevresinde o an için olan ve okuma-yazma bilmeyen bir bireyle bu eksikliğinden dolayı alay ediyorsa, o okuma-yazma bilen birey aslında kendi özel hayatında pek de kendisini iyi, başarılı hissetmiyor demektir.
Alay etmenin altındaki başka bir sebep ise bir alışkanlık ya da kültür meselesi olabilir. Ne yazık ki bazı insanlar bu şekilde yetiştirilirler. Aslında bir bireyin kendini diğerinden üstün zannetmesi ve bunu kanıtlamak için onunla alay etmesi ile sonuçlanan bir sosyal iletişim şeklidir. Bir kültür meselesidir. Başka insanlarla alay etmek, onları aşağılamak. Bu da başka bir sebep olabilir. Ve böyle bir kültür dünyada ne yazık ki var. Ancak ister eksiklik ister fazlalık olsun bu bir insanla alay etmenin akıllıca bir davranış olduğunu göstermez. Çünkü insanı üstün yapan şey elindeki statü durumu veya bildikleri değildir. İnsanı üstün yapan şey zaten içinde var olan iradesidir.
Aslında bir şeyle alay edilmesi gerekiyor ise alay edilmesi gereken şey sahip olunamayanlar değil de insanı sahip olmaya götürecek olan iradenin varlığı ya da yokluğudur. Eğer illa bir şeyle alay edilecekse bununla alay edilebilir. Çünkü insan iradesi sayesinde zaten pek çok şeye sahip olmayı başarabilir. Az olur veya çok olur bu bireyin yeteneğine kalmış bir şeydir ama sahip olmayı başarabilir. Bu yüzden bir insanda gerçekten bir eksiklik olduğunu düşünmek hiç de kolay bir şey değildir. Gerçek bir eksiklik insanın doğasında veya yapısında olan bir eksiklik olabilir ki böyle bir eksiklikle de zaten alay edilmez. Çünkü doğuştan gelmiştir bu. Bu açıdan bakacak olursak zaten insanlarla alay etmek uygun olmaması yanında boş bir davranış oluyor. Ama ne yazık ki insanlar böyle şeyleri düşünmeden alay etmeye devam edebiliyorlar. Ne yazık ki böyle insanlar var.
Yorum yazmak için lütfen giriş yapınız