Hayatımız boyunca elimize geçen belirli fırsatlar vardır. Bu fırsatlar bizler için adeta birer dönüm noktalarıdır ve bu fırsatlar elimize belki de karşımıza birkaç kere çıkar. Bu fırsatların en kötü yanı da kaçtıkları zaman bir daha gelmeyecek olmalarıdır. Böyle fırsatların başka bir kötü yanı ise belli bir yaştan sonra anlamını yitirecek olmasıdır.

40 ya da 45 yaşına gelmiş birisini düşünün. Bu kişi hayatı boyunca zorluklarla mücadele etmiş olsun. Yoksullukla geçmiş bir hayatı olsun. Böyle bir insana 45 yaşında zengin olma fırsatı verseniz ve bu kişinin bütün maddi zorlukları bitse o insan için bunun ne anlamı kalır? Zaten bu kişi hayatının en güzel zamanlarını zorluk ve yokluk içinde yaşamış.

Muhtemelen en fazla yüzünde bir gülümseme olur ve hayatının kalanında dinlenmeye çekilir. Ya da elimdeki gücü sevdiklerini mutlu etmek için harcar. Ya da bir hayali var ise onu gerçekleştirmek için parasını harcar. Tabi hala hayalleri kalmış ise. İnsanlar bir daha dünyaya gelecek olsalar ve tüm yaşadıklarını hatırlasalar muhtemelen pek çoğu eline geçen fırsatları değerlendirmek için her şeyi yapmaya göze alırlardı.