İçinde yaşadığımız doğa ne kadar kaotik, karmışık olsa da insan genellikle içinde bulunduğu şartları belli kalıplara oturtmaya ve bu kalıplar içinde yaşamaya çalışacaktır. Bunun sebebi insanın kaostan uzaklaşarak kendini güvene alma isteği ve bir düzen kurarak hayatına daha kolay bir şekilde devam etme isteğidir. İşte kalıplar da tam olarak bunu yapar. İnsanın kendini güvene almasını sağlar. Ancak hayat her zaman bu kadar kolay değildir ve doğa asla kalıplarla çalışmaz.

Kalıplara basit örnekler vermek gerekirse, örneğin, bir insanın üniversite okuduktan sonra iş bulup hayatını kolaylaştıracağı bir kalıptır. Veya daha genel bir açıklama yapmak gerekirse, bir insanın bir şeyleri yaptıktan sonra bir şeyleri elde edeceğini zannetmesi, düşünmesi bir kalıptan ibarettir. Yani, ben şunu şunu yaparsam, şunlar şunlar olacak. Ben şöyle davranırsam, şu sonuçlara ulaşacağım. Bu kalıplar, işte, insanın bir şeyleri kolaylaştırması veya basitleştirmesiyle ilgilidir. Ancak doğaya baktığınız zaman hiçbir zaman kalıplarla çalışmadığını görebilirsiniz. 

Yarın bile ne olacağı belli değildir aslında. Doğa olayları kaotiktir. Hayatta kalma mücadelesi kaos içindedir. Şöyle düşünün, su içerek hayatta kalabilirsiniz ama eğer içtiğiniz suda bir hayvan cesedi varsa, o su sizi öldürecektir aslında. Ya da yırtıcı olmayan bir hayvan, zararsız görünebilir ama filler doğadaki en zararlı canlılardan birisine dönüşebilir. Bunun gibi kalıplar olmayan bir doğada yaşıyoruz. Bu yüzden insan toplumunun doğası da aslında kalıplarla açıklanamayacak kadar kaotiktir, karmaşıktır.