Bir insanın en büyük hayal kırıklığı, genellikle gerçekleşmeyen beklentilerinden gelecektir. Ve günümüz dünyasına baktığımız zaman aslında, insanlar açısından gerçekleşmeyen beklentilerle dolu bir dünyada yaşıyoruz. Bugünün yeni neslinin bu kadar mutsuz veya gergin olmasının sebeplerinden birisi de aslında bu gerçekleşmeyen beklentiler olabilir. Peki, bu gerçekleşmeyen beklentilere nasıl bir örnek verebiliriz? Basit bir örnekle, bu bir insan, üniversite okuduğu zaman bir işe girip güzel bir hayat yaşayacağı beklentisiyle yaşadı. Ancak günümüz şartlarına baktığımız zaman işlerin böyle olmadığını görüyoruz. Ne yazık ki hayat böyle sürmedi.

Peki, şimdi ne olacak? İşte esas mücadele bundan sonra başlıyor. Önce insanların kendisiyle mücadele etmesi gerekecek. Gerçekleşmeyen beklentilerin en kötü yanı, yarattığı büyük hayal kırıklığı sebebiyle insanları bir şey yapamaz veya harekete geçiremez hale sokmasıdır. Önce insanların bunu aşması gerekecek. Bununla birlikte bu duygusal boşluk veya bunalımların gerilmesi gerekecek. Bunun da üzerine insanların kendine yeni bir yol bulup o yoldan gitmesi gerekecek. Çünkü bunca beklenti aslında insanlarda belli bir yol çizergesi de oluşturulmuştur. Ama o yol çizergesinin yanlış olduğu şimdi anlaşılıyor. Aslında bu her türlü beklenti için geçerlidir. Her beklenti bir yol çizergesi oluşturur ve gerçekleşmeyen beklentiler o yol çizergesinin de yanlış olduğunu bizlere gösterir aslında.

Yanlış beklentilerin ardında insanların doğru yol çizmesi oldukça zor olacaktır. Çünkü gelenekler ve tecrübeler olmadıktan sonra veya bunların yanlış aktarılmasından sonra bir insanın bütün bir hayatı anlaması ve anladıktan sonra kendine doğru bir yol çizmesi çok zor olacaktır. Gerçekleşmeyen beklentilerin ruhsal yıkımından yani insanın ruhunda yarattığı yıkımlardan ziyade yarattığı en büyük yıkım aslında insanları hayata karşı bilişsel anlamda boşluğa düşürmesidir. Günümüzün insanı özellikle yeni nesli aslında bu yüzden boşluğa düşmüş vaziyette. Kimse ne olacağını bilmiyor, kimse hayatı anlayamıyor. Eski geleneklerin artık işlemez hale gelmesi insanları büyük bir boşluğa düşürdü. Her şey hiç olmadığı kadar kaos içinde ilerliyor.