Bankalar, müşteri hizmetleri, genel merkezler… Bir problemimiz, bir sorumuz olduğunda ulaşıp sorunumuzu çözmemize yardımcı olacak kişiler. Müşteri temsilcisi, temsilcilerimiz... Ama arayınca ulaşabiliyor muyuz? HAYIR.

Asla ulaşılamayan insanlar varsa onların başında müşteri temsilcileri gelir. Daha kibar ve yeni versiyonuyla müşteri iletişim danışmanları.

Müşteri temsilcilerine ulaşabilmek için öncelikle ‘Sesli Yanıt Sistemi’ denilen sabır sınama testini geçmek zorundasınız. Bu testten kalırsanız müşteri temsilcinize ulaşamazsınız. Evet o sesli yanıt sistemleri ile hepimiz kavga ediyoruz, tuşluyoruz kabul etmiyor, işlemimiz tam olarak hangisiyle bağlantılı çözmek zaman alıyor...

Oraya bas, şunu tuşla derken ne için aradığını unutuyor insan. 'Menüyü tekrar dinlemek için 38'i, ana menüye geri dönmek için 39'u, ne için aradığınızı unuttuysanız 40'ı tuşlayınız'... Müşteri temsilcisine ulaşmayı başarınca da ne diyeceğimi şaşırıyorum. “Ben sizi aradım ama ne için olduğunu unuttum az önce.” diyesim geliyor.

Tüm bu tuşlamalar, sesli yanıt sistemi sinir bozucu değilmiş gibi bir de oraya dünyanın en gıcık müziğini koyuyorlar. Dinlerken sizi hayattan soğutan bir ‘jingle’. Ezberletene kadar dinletiyorlar size. Bir yerden sonra kendiliğinden o müziğe eşlik ederken buluyorsunuz kendinizi. Hatta telefonu kapattıktan sonra bile bir süre devam ediyor müzik beyninizin içinde...

Çünkü neden? Müşteri temsilcisine ulaşmak o kadar da kolay değil. Yazarken bile ruhumu darladı. Siz de sinir oluyor musunuz?