İki yıl sonra sadrazam olan Hadım Ha san Paşa'nın marifetleri yanında, Sinan Paşa sütten çıkmış ak kaşık sayılmalıydı. Hadım Hasan Pa şa'nın irtikap ve rüşvet dolapları nın kokuları sedaretinden önce ta Mısır'dan yayılmıştı etrafa. 1580 senesinde başladığı ve bir yıl sü ren Mısır Valiliği'nde zenginliği ne zenginlik katına çabalarının İstanbul'dan kokusunun alınması üzerine geri çağrılıp, hapsedilmiş ti. Hapisteyken de boş durmaya rak Valide Sultan'a gönderdiği para ve hediyelerle affa mazhar olmuş, hapis sonrası yine devlet görevine dönmüştür.
Osmanlı'ya, sırf kendi cebi dolsun diye savaş açtıran bir sadrazam varsa, o da Güzelce Ali Paşa'dır (Sedareti 1619- 1622). Dönemin padişahı Sultan II. Osman'ı Lehistan'a sefer et meye ikna ettikten sonra, harp için gerekli fonların toplanmasına delalet ederek kasalarını tıka basa doldurmuştur. Ancak sefe re çıkamadan da ölüp gitmiştir! Deli İbrahim'in sadrazamı Sultanzade Mehmet Paşa'dan, son Sadrazam Tevfik Paşa'ya kadar, “kayda değer” bir “rüşvet çi sadrazam” kayıtlarda bulun muyor. Yanlış anlaşılmasın, “Sul tanzade'yle beraber rüşvet Seda ret’ten ari kaldı” demiyoruz. Ar palık ya da diğer memuriyet ta yinlerinde birçok sadrazamın daha nasibini aldığı biliniyor.
Ancak biz bu yazıda, yedik leri rüşvetler “halt etme” merte besine varanlardan bahsettik. Ayrıca 1830'lardan itibaren özel likle de Tanzimat sonrası, sadra zamların “mutlak vekil” sıfatını kaybettikleri düşünülürse, du rum daha iyi anlaşılır!
Yorum yazmak için lütfen giriş yapınız