6 Mayıs günü Osmanlı ordusu düzenlediği saldırıda bir başarı elde edemedi. Ardından 6 gün daha surlar Osmanlı toplarıyla dövüldü ve 12 Mayıs'a gelindiğinde bu sefer birden fazla gedik açılmış oldu surlarda. Osmanlı ordusu bütün bu gediklere saldırdı ve ufak da olsa bir başarı gösterip surlardan içeri girmeyi başarabildi. Ancak sonrasında Bizans ordusu tarafından geri püskürtüldü. Bizans Konstantinopolis'i başarılı bir şekilde savunuyordu. Ancak ortada çok daha büyük bir problem vardı. O da artık Konstantinopolis'in yemek stoklarının tükenmesi ve Konstantinopolis'te kıtlık başlamasıydı.

Kıtlık başladığı sıralarda dönemin papası, Bizans'a gönderdiği bir geminin Konstantinopolis'e gelip gelmediği Bizans'ta soru işareti olmaya başlamıştı. Çünkü bu destek gemisine Konstantinopolis'in gerçekten ihtiyacı vardı. Kısa bir süre sonra bir geminin gelmeyeceği Konstantinopolis tarafından anlaşılmış oldu ve bu aşamadan itibaren büyük bir üzüntü ve moral bozukluğu şehre hakim olmaya başladı. Hatta bazı insanların geminin gelmeyeceğinden dolayı ağladığı bile tarihi kaynaklarda yazılır. 13 Mayıs'a gelindiğinde ise surlardaki direncenin artık zayıflaması, Bizans'la bağlı gemilerin mürettebatlarının gemilerini terk edip surlarda savunmaya geçmesine bile sebep olmuştu. Bizans için durum her geçen gün daha da zor bir hale geliyordu. Artık gemilerdeki personeller bile surlara savunmaya geçiriliyordu. 17 Mayıs'ta ise 5 tane Bizans gemisi Haliç'ten birazcık burunlarını dışarı çıkarıp Osmanlı gemilerine ateş açtılar ama bu ateşten de pek bir sonuç alınamadı. İsabet kaydedilemedi.