Çivi Yazısı ve Katipler
Çivi yazısının gelişmesi de oldukça uzun zaman aldı. Gerçekten de kâtipler, ancak üç, dört yüzyıl sonra yaklaşık 1000 karakter konusunda ortak görüşe vardılar. Bu bin karakteri yazmak ve çözmek o tarihlerde kâtiplerin işiydi ve bu toplumsal grup kısa bir süre sonra, bu ayrıcalığın verdiği güçle, iktidarın ortağı haline gelmişti. Bu sırada çivi yazısı da bütün Ortadoğu'ya yayılmıştı. İşte Jean Bottero, yazının başlangıç tarihi olarak yaygınlaşan ve herkesçe kabul gören bu çivi yazısını alıyor. Ona göre, çivi yazısının piktograma üstünlüğü, çivi şeklindeki simgelerin kesinlikle dile gönderme yapmamaları, tam tersine bir nesneyi ya da fikri temsil etmeleriydi. Çivi yazısı, yazamayanlar ve anlatılan olaya tanık olmayanlar tarafından da kolaylıkla çözülebiliyordu. Jean Bottero tezini güçlendirmek için o günkü Mezopotamya'da yaşayan iki halkın, Akadlar'ın ve Sümerler'in birbirlerinin çivi yazısını kolaylıkla anladıklarını örnek gösteriyor. Bu iki Mezopotamya halkı aynı dili konuşmadıkları halde, Akadlar Sümerler’in icadı olan çivi yazısını okuyabiliyorlardı.
Akadlar, Sümerler’in keşfi olan çivi yazısına çok büyük bir katkıda bulundular. Çivi yazısını fonetik olarak kullanan ilk topluluk Akadlar'dı. Özel isimleri bilmece yardımıyla yazıyorlardı. Ve işaretler daha soyutlaştıkça, seslerin yazılmasını farklı alanlara kaydırıyorlardı. Örneğin, "trampet" kelimesi "tigi" olarak okunuyordu. "Tigi"yi yazmak için ise, "ti" ve "gi" biçiminde okunan "ok" ve "kamış" işaretleriyle yazıyorlardı. Aynı şekilde "hayat", "ti" biçiminde okunuyordu. Onu da aynı şekilde okunan "ok" işaretiyle yazıyorlardı.
Çivi şekilleriyle yapılabilecek birleşim sayısı bir süre sonra, ifade edilecek kavram sayısının çok ama çok altında kalınca, heceye dayalı işaretleri kullanmak kaçınılmaz hale gelmişti. Aslında heceye dayalı işaretler yazının gelişim sürecinde bir devrimdi. Ne var ki, Mezopotamya halkları, bu fonetik mantığı sonuna kadar götürmediler. Tam tersine, heceye dayalı işaretleri bir zayıflık, bir yetersizlik olarak görüyorlardı. Kendi özel ideogramı olmayan kelimeleri yazmak için bulunmuş bir kolaylık kabul ediyorlardı. Bu olayın üstüne gitmedikleri için de, alfabeye ulaşmaları oldukça uzun zaman aldı.
Yorum yazmak için lütfen giriş yapınız