Bir asker için hayatı küçümsemek mesleki zihniyetti ve 1848'deki başarısız devrim girişiminden sonra halk, gözünü asillerin ayrıcalıklarına dikmişti. Memur da asker gibi saygın olmak istiyordu. Halk, aydın atalarının askerlere ve asillere kılıç yerine kalemle hamle yapmak geleneğini unutmuştu. Çünkü, artık asilzade olmayanlar da yedek asker yazılabiliyorlardı. Böylece, "insanlık" duygusunu fırıncı çırağına, pazarcıya, çobana bırakarak düello meydanına "erkek" olmaya gittiler. Ferdinand Lassalle de, sonradan Max Weber'in yapacağı gibi üniversite sıralarındayken bu ritüele uymuştu. 1858'de düello daveti aldıktan sonra kaleme sarılmış ve Karl Marx'a şöyle yazmıştı: "Teklif gelir gelmez, içimde hemen silaha sarılmak için büyük bir istek duydum..."
Devamına buradan ulaşabilirsiniz.
Yorum yazmak için lütfen giriş yapınız