Herhangi bir kurumda veya kurumu boşverin herhangi bir toplulukta disiplinin sağlanamadığını bugün pek çok yerde görebiliyoruz. Geçmişe kıyasla pek çok alanda aslında disiplinsizlik oldukça yüksek bir boyutta. Kıyaslama yaptığımız zaman böyle. Peki bu gidişatın sebebi neler olabilir? Aslında önce konuya nelerin disiplinsizliğe sebep olduğuna bakıp sonra hangilerinin günümüzde var olup olmadığını kıyaslayarak bulabiliriz. Peki disiplin dediğimiz şey nedir? Öncelikle ona bir değinelim kısaca ve basit bir şekilde anlatmaya çalışalım. Disiplin dediğimiz şey aslında bir insanın herhangi bir konuda bir icraatı yaparken gerekli kurallara uyarak ve kendi özverisinden hiç taviz vermeden bu özverisini katarak o konuda yapabileceğinin en iyisini yapmaya çalışmasıdır aslında. 

Ancak bunu yapmak genellikle kolay değildir. Çünkü bir insan her zaman, her koşulda aynı özveriyi veremeyebilir. Veya aynı şekilde, aynı çabayla bir işi yapmak istemeyebilir. Ve bu yüzden bireylerin bazen zorlanması veya kendilerini zorlamaları gerekebilir. İşte disiplinin en önemli adımlarından birisi veya en önemli kollarından birisi aslında bireyin kendini zorlaması veya bir yöneticinin bireyi zorlaması gerektiği gerçeğidir. Disiplin genellikle baskıyla ortaya çıkan bir kavramdır aslında.

Disiplin aynı zamanda sürekli takip gerektiren bir kavramdır. Zorlamayla disiplin sağlanabilir, ancak bu zorlamayla sağlanan disiplin genellikle sertlikle değil, takiple doğru sonuca ulaşabilir. Sertlik yaparak, yani bağırıp çağırarak bir disiplin oluşturmaya çalışmak, aslında günün sonunda disiplini sağlamaya çalışan bireyin, yöneticinin ciddiye alınırlığını kaybetmesine sebep olacaktır. Ancak üşenmeyen ve bağırıp çağırıp işin kolayına kaçmak yerine sürekli olarak takipte olan bir yönetici, bağırmak yerine sürekli takip eden bir yönetici, disiplini çok daha etkili bir şekilde sağlayacaktır. Yani disiplini sağlamak için karşımızda iki tane önemli kavram duruyor. Birincisi zorlamak ve baskı, ikincisi ise bu zorlamanın takiple, sürekli olarak takiple yapılması. Birey bu takibi ve zorlamayı ve baskıyı kendi kendine de yapabilir, yani kendi üzerine de bir disiplin sağlayabilir veya toplu bir çalışma ortamında disiplin bir yönetici tarafından da sağlanabilir. Peki, günümüzde kendilerini zorlayan bireyler var mı? Aslında yok. Herkes anı yaşama peşinde. Peki, günümüzde kendini zorlayan bireyleri bile geçtim. Bireyleri takip eden veya cezalandıran bir mekanizma var mı? Aslında birkaç ülke dışında, hiçbir ülkede yok. Sadece birkaç ülkede olağanüstü kameralı takip sistemleri veya çok iyi işleyen bir adalet mekanizması var. Ama onun dışındaki ülkelerde aslında bir disiplin oluşturacak kadar büyük bir takip mekanizması ya da Adalet mekanizması söz konusu değil. İnsan sayısı çok ama onları takip edebilecek donanım eksikliği de var. Aslında bugün insanlığın disiplinini sağlayamamasının en büyük sebepleri bir sayı çokluğu ve bu sayı çokluğunu takip edecek donanımın ve cezalandıracak Adalet mekanizmasının olamaması, ikincisi ise insanların daha rahat yaşamasına dair onları yönlendiren ve insanın kendi öz disiplinini öldüren sosyal akımlar bütünüdür. Böylece disiplin toplumsal olarak sağlanamıyor.