Bugün insanların eğitim düzeyine göre nasıl insanlar oldukları anlaşılmaya çalışılıyor. İnsanın eğitim düzeyine göre onun karakter yapısına, dünya görüşüne kadar pek çok farklı yanı anlaşılmaya çalışılıyor. Aslında bu o kadar da yanlış bir bakış açısı da sayılmaz. Çünkü iyi bir eğitim almış birisi, kendini yetiştirebilmiş birisi aslında belli bir konuda irade göstererek çalışmış, başarılı olmuş ve bu başarısının sonunda da bir meslek elde edebilmiş kişi olarak görünüyor. Ancak edinilen mesleğin statüsü ve okunan bölümün zorluğu da veya statüsü de bir insana hayatta ya da toplum içerisinde daha kıymetli yapabiliyor. Ancak hayat bu kadar basit mi? Tabii ki de değil.
Bir okul okuyup diploma almak bir başarı göstergesi olsa da tamamen her şeyi içine alan bir başarı göstergesi değildir. Bugün insanlar kendi statüslerini belirtirken eğitim düzeylerini de işin içine katıyorlar. Mesela bir insanla konuştuğunuz zaman size mesleğini, ünvanını söyler. Ondan sonra da konu açıldıkça da okuduğu okuldan ve bölümden bahseder. Tabi bu her zaman için bu şekilde olmayabilir ama genellikle insanlar statülerini öne çıkararak iletişim kurma çabası içerisindedirler. Peki bu bize gerçekte neyi anlatır? Bu bize gerçekte aslında bir kişinin sadece okul bitirebilecek kadar iradeli olduğunu anlatır ama bu bir karakter göstergesi değildir aslında. Sadece bir irade göstergesidir.
Peki, tek irade göstergesi midir okul bitirmek? Aslında hayır, tek irade göstergesi de değildir. Yani, eğitim alabilmiş olmak bazı insanlar için şanstır. Herkes üniversiteye gidemeyebilir. Bununla birlikte bazı insanlar belki de sadece bir üniversiteye gidebildikleri için, durumları iyi olduğu için o üniversiteye gidebilmişlerdir ve geçebilmişlerdir. Belki bunun iradeleriyle de ilgisi yoktur. Yani, sadece okumuş olmak hayatta pek çok şey için aslında yeterli olmayacaktır.
Bir üniversiteyi bitirmek veya iyi bir eğitim almak size aslında farklı bir dünya görüşü kazandırabilse de, bu dünya görüşü ve hayata karşı algınlama becerisi sizi tüm hayata karşı hazırlamayabilir. Bir düşünün, doktor olmuş olabilirsiniz tıp okuyarak. Bu büyük bir başarıdır. Tıp bölümünü bitirmek zordur. Önemli bir şeydir. Ancak sırf doktor oldu diye bir insan bütün hayatı anlamış olabilir mi? Tabii ki de hayır. Ya da bir avukat, bir mühendis sırf bu bölümleri okuyup bitirebildi diye tüm hayatı anlamış olabilir mi? Tabii ki de hayır. İşte bugün insanların en büyük kargaşasından birisi de aslında bu. Bir okul bitirmekle bütün hayatın anlaşıldığını zannedilmesi veya buna göre davranılması, bu o kadar da doğru bir bakış açısı sayılmaz.
Tüm ömrü boyunca, yıllar boyunca çalışarak, hayatın kendisiyle mücadele ederek geçinip hayatta kalmaya çalışan birisi, hayatın ne olduğunu, üniversite okumuş birisinden çok daha iyi bilebilir. Hayatın içinde çalışıp çabalayan kişinin hayat bilgeliği, üniversite okuyan kişininkinden daha yüksek olabilir. Hayatı bilmekle, üniversite okumak aslında aynı şey değildir. Okumuş olmak, sadece okumuş olmaktır aslında. Daha çok şey biliyor olmaktır. Kendini daha iyi yetiştirmektir. Ama bu, insanın hayatı anladığını bize göstermez. Hayatı anlamak, üniversite okumakla sınırlı olabilecek bir şey değildir. Çok daha fazlasıdır aslında.
Sonuca bakacak olursak ise bir insanın bir eğitim almış olması, bir üniversite ya da iki üniversite bitirmiş olması, onun için sadece bir başarı göstergesidir. Ama onun hayata anladığını, çözdüğünü veya her şeyi yapabileceğinin göstergesi değildir. Bu, günümüzde ne kadar karıştırılan bir şey olsa da, özellikle hayata yüzeysel bakan insanlar tarafından, gerçek bu değildir. Hayatı anlamak, aslında onun içinde olup onunla mücadele etmekle ilgilenir. Üniversite okuyan birisi hayatı tam olarak kavrayamaz. Çünkü üniversite ortamı aslında gerçek dünyanın aksine daha sosyalist ve eşitlikçi diyebileceğimiz bir ortamdır. Ama gerçek dünya sosyalist değildir. Toplum yapısı da sosyalist değildir, eşitlikçi değildir. Bununla birlikte, üniversite bitirip bir meslek sahibi olmuş birisi de hayatı anlamış sayılmaz. Çünkü hayatın kendisiyle mücadele ederek değil, üniversitede sınavlarla mücadele ederek o diplomayı almış ve o mesleği kazanmıştır. Yani hayatı anlamak, üniversite bitirmekle aynı şey değildir. Okumakla da aynı şey değildir.
Yorum yazmak için lütfen giriş yapınız