Kararlı insanların toplumdaki sayısı çok az olduğu için onlar aslında çok değerli insanlardır. Peki, kararlı bir insan dediğimiz zaman ne anlayabiliriz? Örneğin, bir birey düşünün. Hepimiz gibi yaşayan, hepimiz gibi hayat zorluklarıyla boğuşan bir birey. Hatta daha da kötüsünü düşünebiliriz. Peki, daha yoksul bir birey, daha zor durumda olan bir birey. Bu bireyin bu durumlardan çıkıp daha iyi bir hayata erişebilmesi, onun kendi azim ve kararlılığına bağlıdır. Peki, bu azim ve kararlılık durumu nasıl olacak? Önce bireyin kendisini, sonra da toplumun kendisine faydalı hale gelebilir. Dediğim gibi, bir bireyi düşünün. Bizim gibi olan, bizim gibi yaşayan.

Bu birey, bizlerden daha çok çalışıp mücadele vererek belli noktalara gelebilir. Kendinizi hayal edin. Dışarı çıktığınız, gezip tozduğunuz, kendinize acayip üzüldüğünüz, başkaları hakkında bir şeyler düşündüğünüz, sosyal medyada gezindiğiniz, bütün o boş zamanlarınızı alıp, kendiniz için yararlı bir şeyler yaptığınız bir zamana dönüştürebildiğinizi hayal edin. Bir işe girip çalıştığınızı, belki iki işe birden girip çalıştığınızı, çabaladığınızı, emek gösterdiğinizi, kendinizi geliştirmek için bir şeyler okuduğunuzu, kendiniz için bir şeyler yaptığınızı hayal edin. Bütün o zamanlarınızı. Sonrasında ne olur sizce? Daha iyi bir noktaya gelir misiniz, gelmez misiniz?

Ben size söyleyeyim, tabii ki de gelirsiniz. Zor olur ama gelirsiniz. Peki siz daha iyi bir noktaya geldikten sonra, toplumu da otomatik olarak daha iyi bir noktaya çekmez misiniz? Evet, çekersiniz. Belki büyük bir firmanın sahibi olarak, belki önemli bir şey keşfederek, daha iyi bir hale getirirsiniz yaşadığınız toplumu. Ancak, mesela kendiniz için, yaşamak da olduğu için aynı zamanda, eğer yaşadığınız toplumda tüm çabalarınıza rağmen bir yere gelemiyorsanız, o zaman şansınızı başka bir toplulukta da deneyebilirsiniz. İşte bu yüzden, kararlı insanlar her halükarda önemlidir. Hem bireyin kendisi için kararlı olmak önemlidir, hem de yaşadığı toplum açısından önemlidir.