Bir insanın hayatının dönüm noktalarından birisi belki de istemediği şeyleri yapmaktan kaçamadığı bir ana erişmesidir. İnsan bu ana erişene kadar genellikle pek çok şeyden kaçmış ve kaçtığı pek çok şeyin sonucunda da aslında pek çok yeteneği ve tecrübeyi edinememiştir. Bu yetenek ve tecrübelerini edinemeyen insan hayatta belli bir güce erişememiştir ve erişemediği bu güç yüzünden daha da sıkıntılı bir noktaya sürüklenmiştir. 

Ve sonunda öyle sıkıntılı bir noktaya sürüklenmiştir ki hayat onu köşeye sıkıştırmıştır. Artık kaçacak yeri yoktur ve istemediği şeyleri yapmak zorunda kalacaktır. İşte bir insanın hayatındaki en büyük dönüm noktalarından birisi budur. Kaçacak yerinin kalmadığı ve istemediği şeyleri yapmak zorunda kalacağı o an. Aslında bir insanın belki de hayatta değişmek zorunda kalacağı an da o andır.

Örneğin, çalışma hayatını düşünün. Çocukluğunuzda belki de sizi bir işe sokmak istediler. Bunu sizin iyiliğiniz için yaptı aileniz. Bir iş öğrenin, bir meslek öğrenin diye. Aynı zamanda bu, size çalışma hayatı ile ilgili bir tecrübe kazandıracaktı. Erken yaşta edindiğiniz, tüm bu tecrübeler ise birincisi, sizi ileride daha iyi bir noktaya getirecekti. İkincisi, sizi daha güçlü birisi yapacaktı. Ancak, siz bu tecrübelerden kaçmayı tercih ettiniz ve gitmediniz diyelim. İşte böyle bir durumda aslında bir gün çalışmak zorunda kalacağınız o gün kaçamadığınız o an olacaktır. Çünkü siz toplum içinde var olmak için bir şekilde bir şeyler yapmak zorundasınız. Bunun en iyi yolu da meslek edinmektir. En legal yolu da meslek edinmektir. Meslek edinmek en iyisidir. Ve siz bunu edinmediğiniz zaman aslında bir gün edinmek zorunda kalacaksınız. Bu iyi bir örnek olabilir bu konu hakkında.