Temmuz 26, 2025

İnsanın Kendi Medeniyeti ile Mücadelesi

İnsanlar doğaya ilk geldiklerinde ortada ne bir ev, ne bir yol, ne bir kanalizasyon, ne bir güvenlik mekanizması, hiçbir şey yoktu. Sadece insan ve doğa vardı. Vahşi hayvanlar, zehirli bitkiler, dondurucu kış, yakıcı yaz ve yemek bulma derdi. İnsanlar yüz yıllar boyunca, hatta binlerce yıl boyunca doğayla mücadele ettiler. Zamanla geliştiler ve kendi toplu medeniyetlerini kurdular. Küçük şehirleşmelerle başladılar. Nehirlerin kenarına yerleştiler. Ve sonra bu büyüdü, büyüdü, büyüdü, günümüze kadar geldi. Büyük ve kompleks şehir yapıları, kanalizasyonlar, güvenlik sistemleri, arabalar, ulaşım sistemleri, teknoloji, hepsi medeniyette yerini aldı.

 

Evet günümüzde insanlar için hayatta kalmak geçmişi kıyasla çok daha kolay. Artık vahşi hayvanlarla doğada mücadele etmek zorunda değiliz. Zehirli bitkilerle zehirli olmayanları ayırt etmek gibi bir derdimiz yok. Tarım yapıyor, topraktan istediğimiz ürünleri alıyoruz. Bununla birlikte suya ulaşma derdimiz de ortadan kalktı. Musluğa açtığımız zaman su geliyor. Sonuç olarak her şey yolunda gibi. Ancak günümüz medeniyetinin de öyle zorlukları var ki insanı aç, barınaksız, güvenliksiz bırakabiliyor. Eskiden doğanın insana verdiği bir zarar vardı. Şimdi insanın insana verdiği bir zarar var. Ve insanın artık doğayla değil, kendi yaratmış olduğu bu sistemle, bu medeniyetle bir mücadelesi başladı.

İnsanın Kendi Medeniyeti ile Mücadelesi

Aslında insanlık medeniyeti geliştikçe ortaya yeni zorluklar çıkmaya başlamıştı zaten. Ama bir düşünsenize, bugün eskiden olduğu gibi istediğiniz toprağa yerleşemez, istediğiniz yere barınağınızı kuramaz, istediğiniz yeri ekip biçemezsiniz. Her şey devletlerin kontrolünde ve bir yere bir şey yapmak için mutlaka izin almak zorundasınız. Arsanızı, arazinizi işlemek için izin almak zorundasınız. Bir de arsa ve araziye sahip olmak için de bedel ödemek zorundasınız. Para denilen sistem aslında insanları mevcut medeniyetin içinde gerçekten de zor bir duruma sokuyor. Onları köleleştiriyor. Bazen insanın kendine şu soruyu sorası geliyor. Acaba bu devletler olmasa daha mı iyi olurdu? Çünkü artık bu sistemde de hayatta kalmak zorlaşıyor. Emeklilik sistemleri çöküyor. Para değer kaybediyor. Evlerin fiyatı o kadar çok artıyor ki barınmak bile zorlaşmaya başladı.

 

Evet, ev kiralarına bir bakın. Ev fiyatlarına bir bakın. Barınmanın ne kadar zorlaşmaya başladığını anlarsınız. Tabii eğer zengin birisi değilseniz. Veyahut da gidin ve etrafınıza bir bakın. Dünyanın haline bir bakın. Ne kadar güvende olduğunuzu sorgulayın. Gıda fiyatlarına bakın veya gıdaların size gelene kadar gördüğü işlemlere bir bakın. Gerçekten güvenilir ve temiz gıdalarını yiyebiliyor musunuz? Bir bakın. O zaman beslenmeye ve doğru bir şekilde ulaşıp ulaşamadığınızı anlarsınız. Aslında kesinlikle medeniyet dediğimiz şey, belli başlı bölgelerde artık temel ihtiyaçlara ulaşmamızı zorlaştırmaya başlayan bir mekanizmaya dönüştü. Biz temel ihtiyaçlara ulaşabilelim diye medeniyet kurmuştuk. Madem bu medeniyet artık temel ihtiyaçlara ulaşmamızı zorlaştırıyor, o zaman bu medeniyetin ne anlamı kaldı?

İnsanın Kendi Medeniyeti ile Mücadelesi

Üstelik bu saydığım temel ihtiyaçların bir ülkeyle alakası bile yok. Yani hemen hemen her yerde gıdalar aynı. Kalite farkı olabilir ama aynı. Belki fiyat farkı vardır ama ilaçlar her ülkede katılıyor gıdaların içine. Ev fiyatlarına baktığımız zaman o ülkede kazanılan parayla ev fiyatları arasında bir uçurum olabiliyor. İyi kötü bir barınak bulma şansınız bazı ülkelerde var ama bazı ülkelerde de yok. Güvenlik meselesine geldiğimiz zaman ise dünya üzerinde birkaç ülke dışında aslında ben güvendeyim diyebileceğiniz bir ülke yok gibi. Çünkü dış tehditler ve günümüzdeki gergin savaş ortamı bunu da ortadan kaldırmaya başladı. Ukrayna'nın haline bakarsanız ne demek istediğimi daha iyi anlarsınız. Ya da Orta Doğu'nun komple haline bir bakın. Ne kadar güvende olup olmadığını sorgularsınız, bir düşünürsünüz. Medeniyet artık temel ihtiyaçlarımızı karşılayamaz hale gelmeye başladı. Bu medeniyetin artık bir anlamı kalmadı. Kendi varoluş amacına hizmet etmemeye başladı. Medeniyet dediğimiz sistem artık sadece ufak bir azınlığın temel ihtiyaçlarını tam anlamıyla karşılar hale gelmeye başladı.

 

Tabi insanlar günümüzde yine iyi kötü barınabiliyor, beslenebiliyor ve korunabiliyorlar. Ancak şunu unutmamak lazım ki, bunu ne kadar kaliteli, sağlıklı veya iyi bir şekilde yapabiliyorlar. Yani bir evde kalmak için ya kira ediyorsunuz ya da tonla para verip ev satın almak zorundasınız. Bununla birlikte güvende olmak için ülkenizin güçlü bir orduya sahip olması gerekiyor ve bunun için de vergi gerekiyor. Vergi alınırsa yine bizim hayatımız zorlaşıyor. Gıda deseniz evet ulaşabiliyorsunuz ama ne kadar iyi. Aslında bir şeylerin iyisine değil de kötüsüne bile ulaşmak için çektiğimiz çile ortada. Medeniyet yokken insanlar mağaralarda kalabiliyordu veya derme çatma kendi kulübelerini istedikleri yere kurabiliyorlardı. İstedikleri yere tarlalarını kurup, istedikleri besine ulaşabiliyorlardı. İnsanlar o kadar da çok olmadığı için dünyada güvenli bir şekilde yaşayabiliyorlardı. Toplu halde olmaları yeterliydi, doğadan korunabiliyorlardı bir şekilde.

 

Ancak medeniyeti gerekli kılan şey de zamanla aslında güvenlik ihtiyacı oldu daha çok. Güvenliğe ihtiyaç duymamızın sebebi de aslında diğer insanlar oldu. Roma İmparatorluğu'nu bir düşünsenize. Roma İmparatorluğu'nun olduğu dönemde eğer bir Romalı değilseniz ya da İmparatorluğun içinde yaşamıyorsanız ne kadar güvendesiniz bir düşünün. Sonra Roma bitti. Ama Kavimler Göçü başladı. Kabinler Göçü bitti, bu sefer de Haçlı Seferleri başladı. Haçlı Seferleri bitti, Moğol akınları başladı. Moğol akınları bitti, veba salgını başladı. Veba salgını bitti, Osmanlı Devleti kuruldu. Coğrafi keşifler başladı. Coğrafi keşifler başlayınca dünyada kimse güvende olmadı. Demek istediğim şu ki aslında insan, insanın yarattığı tehditten korunmak için bu medeniyeti ve medeniyetin sunduğu bu tuhaf yaşama muhtaç hale geldi. İnsan insana bu kadar tehdit olmasaydı aslında ne bu medeniyete gerek kalırdı ne de bu kadar zor bir yaşama gerek kalırdı. Belki de insanlar birbirlerine ve doğaya karşı olan saldırganlıklarını birazcık bırakabilseler hayatlarımız kesinlikle çok daha kolaylaşırdı. Bu medeniyete de bu kadar ihtiyaçımız kalmazdı. 

Yorum yazmak için lütfen giriş yapınız

Editörün Son İçerikleri

Mutluluk Hapishanesi

Mutluluk Hapishanesi

İnsanın Kendi Medeniyeti ile Mücadelesi

İnsanın Kendi Medeniyeti ile Mücadelesi

İnsanın Çocukluğunu Özlemesi

İnsanın Çocukluğunu Özlemesi

Uzun Vadeli Hedefler

Uzun Vadeli Hedefler

Editörlerin Son İçerikleri

kaptanfilozof06

Mutluluk Hapishanesi

probiyotik

Midas'ın Efsanesi

bubble30
Nielawore

Bizden haberdar olmak için mail listemize kayıt olun