Bugün insanların hayatta bir iş veya meslek sahibi olmalarını sağlayan imkanlarına baktığımız zaman karşımıza üç temel faktör çıkıyor. Bunlardan birincisi emek, ikincisi zeka, üçüncü de sermaye faktörü. Bu üçüyle insanlar bir şeyler yapabiliyor. Aslında bu üçünü de bir sermaye olarak değerlendirebiliriz. Ayrı ayrı sermayelerdir ancak burada akıl ve emek dışındaki sermayeden kastettiğim maddi imkanlar. Emek dediğimiz şey doğuştan her insanın sahip olabileceği ve gerek kas gücü, gerek el işçiliği, gerekse belli yeteneklerini kullanarak ortaya koyduğu bir iş karşılığında belli bir ücreti karşılığında sunmasıdır. 

Zeka dediğimiz şey ise veya yetenekler dediğimiz şey ise bir insanın kendi zekasını veya yeteneklerini kullanarak bunları belli bir ücret karşılığında hizmete sunmasıdır. Emek dediğimiz şey örneğin siz bir terzi iseniz ve el yeteneğinizi ve el emeğinizi belli bir ücret karşılığında başka birisine sunuyorsanız, o zaman bu sizin emek sermayenizde kazandığınız bir kazanç olur. Eğer siz şarkı söylemeyi becerebiliyorsanız veya fizik alanında oldukça üstün bir zekaya sahipseniz, siz şarkı söyleme yeteneğinizle veya fizik alanındaki üstün zekanızla bir şeyler başarıp bu başarınızı belli bir ücret karşılığında sunuyorsanız, siz zekanızla veya yeteneğinizle bir şeyler başaran birisisiniz. Bir de maddi imkanlar vardır. Maddi imkanlar zaten kaynakların kendisini temsil ettiği için elinizdeki kaynakları belli bir para karşılığında sunuyorsunuzdur. Belki toprağınız, araziniz vardır. Belki üretim araçlarınız vardır. Belki de elinizde altın, gümüş veya başka türlü stok yapılabilecek malzemeler vardır. Bunları para karşılığı sunuyorsunuzdur.

Burada insanın kendi hayatını idame ettirebilmesi için sahip olduğu imkanlara baktığımız zaman, aslında bir insanın sahip olabileceği en büyük imkanın emeği olduğunu görebiliyoruz. Çünkü emek dediğimiz şey aslında her insanın doğuştan sahip olabileceği bir imkandır. Her insan doğuştan sermayeye sahip olmayabilir, yani maddi imkanları olmayabilir. Her insan doğuştan üstün bir zekaya veya önemli bir yeteneğe sahip olamayabilir. Ama eli kolu olan her insan bir şekilde bir emek ortaya koyacak kabiliyete sahip olabilir. Bu yüzden bir insanın en büyük sermayesi aslında bir konuda gösterebileceği emektir. Çünkü bir zekayı veya yeteneği de geliştiren şey aslında ilk başta insanın ortaya koyduğu irade ve verdiği emektir. Maddi bir sermaye yaratılırken de aslında bir insanın ortaya koyduğu ilk şey gösterdiği emektir, çalışmadır. Bu yüzden emek dediğimiz şey aslında insanın sahip olduğu en büyük sermayenin kendisidir.