Bilginin ne olduğunu düşünmeye başladığımızda aslında karşımıza çıkan kavramda bilgiyi kabaca ikiye ayırabiliriz. Birincisi, herkesin bildiği bilgiler. İkincisi ise herkesin bilmediği bilgiler. Burada bilgili olmaktan kastettiğimiz şey ise aslında herkesin bildiği bilgilerden bir sürü bilmek değil de herkesin bilmediği bilgilerden az ya da çok bilebilmektir.
Zaten marifet de herkesin bilmediği şeyleri bilebilmek, onlara ulaşabilmektir. Herkesin bilmediği şeyleri bilmek ve o bilinmeyene ulaşabilmek aslında bir insanın bilgi seviyesinde toplumun genelinden ayıran hale gelecektir. Çünkü, önemli dediğimiz şeyler, gerçeğe daha yakın olan dediğimiz bilgi aslında daha az bilinen bilgilerde saklıdır.
Tabi burada dikkat edilmesi gereken konu, bilginin ne kadar gerekli olup olmadığı konusudur. Çünkü, az bilinen her şey çok önemli ya da gerekli olacak diye bir şey de yok. Onun da ayrımını kişinin kendisi yapar tabi. Ve kişi bu ayrımı yaptıktan sonra bir şeyler bilinmesi veya bilinmemesi konusunda kendisini doğru yöne yöneltebilir. Ve herkesin bilmediği bilgilere ulaşmaya çalışabilir.
Yorum yazmak için lütfen giriş yapınız