Bir insan kendisine genellikle hayatın bir düzen içinde yaşadığını ve doğanın bir düzen içinde yürüdüğünü anlatmaya çalışır. Özellikle pek çok inanç sisteminde doğanın ve içinde yaşadığımız tüm bu kainatın bir düzen içinde yaratıldığı anlatılmaya çalışılır. Bunun en büyük sebebi insanların büyük bir kaos ve bilinmezlik içinde yaşadıkları gerçeğinden uzaklaşmak istemeleridir aslında. Ve inanç sistemleri insanlara bu istediğini verir. Ve insanlar böylece inanmak istedikleri şeylere inanırlar. Ancak bunlar ne yazık ki çok da doğru bilgiler değildir. Ne yazık ki aslında yaşadığımız kainat ve bütün bu hayat büyük bir kaostan ve belirsizlikten ibarettir aslında. 

Ve bu kaos ve belirsizlik insanın yüzleşmek istemeyeceği kadar derin ve büyüktür. Bu o kadar büyük bir bilinmezliktir ki hiçbir şeyin garantisi yoktur. Yani öldükten sonra cennete ya da cehenneme mi gideceksiniz? Belki öldükten sonra hiçbir şey olmayacak. Tamamen yok olmuş olacaksınız. Çünkü ne cennet ne de cehennemi kanıtlayabildiniz. Veya bu yaşamın bir amacı mı var? Gerçekten var mı bunu biliyor muyuz? Bizi yaratan bir şey gelip bizimle gerçekten konuştu mu? Peki peygamber dediğimiz insanlarla gerçekten konuştu mu yaratıcı biz bunu gördük mü? İşte inanç sistemlerindeki tüm bu belirsizliklere rağmen insan hayatın kaosundan kaçmayı tercih eder.

Ancak insan ne kadar kaçmak isterse istesin, hiçbir şey içinde bulunduğumuz doğanın bir kaosla ilerlediğini değiştiremez. Yani gerçek budur. Peki neden gerçek budur diyebiliyoruz? Çünkü içinde bulunduğumuz tüm bu hayatın aslında koca bir kaostan ibaret olduğunu yaşayarak zaten tecrübe edebiliyoruz. İnandığımız pek çok şey bize aksini söylese de söylenenle yaşanan arasındaki büyük farklılık hayatın bize büyük bir kaos olduğunu gösteriyor. Buradaki önemli nokta şu anda yaşayan kimsenin ölümü tecrübe etmemiş olması. Yani ölümden sonrası hakkında bir düzen olduğuna inanabiliriz aslında. Çünkü ölümden sonrasını yaşamadık, tecrübe etmedik. Belki de tecrübe edemeyeceğiz, tamamen yok olacağız. Onu bilmiyoruz ama yaşamın kendisinin tam bir kaosdan ibaret olduğunu zaten yaşayarak tecrübe edebiliyoruz aslında. Ve bu yüzden hayat kendi içinde çok derin bir kaos barındırıyor ve her şey bir kargaşadan ibaret aslında. Her şeyin ne kadar düzenli olduğuna inansak da birkaç saniye sonra bile ne olacağını bazen bilemeyebiliyoruz.