Düz bir şekilde bir insan vücudu üzerinden düşünelim. Eğer düşünen kısım, yani beynin olduğu kapa kısmı, çok gelişmiş olursa, ancak onu taşıması gereken gövde, ayaklar, bacaklar çok güçsüz olursa ne olur? O vücut komple yere çöker. İşte burada gördüğümüz mazhar aslında toplu olarak kitlesel yönetimlerde de görülebilmektedir. Örneğin, büyük bir ülkenin yönetiminde, milyonlarca insanın yönetildiği bir ülkede, yöneticiler çok iyi olsa bile, yönetilenler basıfsız, güçsüz, çelimsiz olursa, orada yaşanacak şey muhakkak ki bir çöküş olacaktır.
Tıpkı deminki örnekte kafası büyük ama bacakları, ayakları güçsüz olanın çökmesi gibi. O topluluk da çökecektir. Burada önemli olan şey dengeye ulaşabilmektir. Ayakların taşıyabileceği kadar güçlü bir baş ve başın yönetebileceği kadar da büyük ayaklar. Buradaki denge anahtardır. Denge şaşlarsa çötüş başlayabilir.
Toplumda ayakları belki işçi sınıfı, belki de başka türlü işlere koşturan milyonlar olarak düşünebiliriz. Altyapı işlerini yapan, belki sokaktaki çöpleri toplayan insanlar, belki de işçiler. Bu insanlar toplumun yola devam etmesini sağlar. Toplumun devamladığı için vazgeçilmez derler. İşte bu insanlar vasıflı olursa, baş ağır olduğu sürece yine de çökmeden yoluna devam edebilir.
Yorum yazmak için lütfen giriş yapınız