Bir güce sahip olmak hayatta pek çok insanın zorunda olarak elde etmesi gereken bir şeydir. Bu elde etmesi gerekmeyen insanlar ise zaten belli bir güç unsurunun içinde doğmuş ve hayatlarını bunun içinde devam ettirebilen, yani doğuştan güvende olabilen insanlardır. Ama eğer bu tarz bir güvenliğiniz söz konusu değilse, öbüce ulaşmak zorundasınızdır. Bireyler için geçerli olan bu durum, topluluklar, devletler için de geçerlidir. Bu tarz bir güvenlik bilincine sahip olmak için belli bir oranda güçlendirebilir.

Ancak daha büyük bir güce sahip olmak için daha farklı bir amaca sahip olmanız gerekir. İşte burada önemli olan şey güce bir amaç verilmesidir. Peki diyelim, kendi temel ihtiyaçlarınızı karşılayacak kadar güçlüsünüz veya bir topluluk bunları elde edebilecek kadar güçlü. Peki ya sonrasında neden daha fazla güçlensin ki? İnsanlar hayatlarını yaşamayı seçecektir ya da insanlar hayatlarını daha fazla şeyle uğraşmamak üzerine seçeceklerdir, daha fazla çaba göstermemek üzerine seçeceklerdir. Bu yüzden daha büyük bir güce ulaşmak için bir amaç belirlemek gerekir.

Sadece güce ulaşmak için güce ulaşmaya çalışmak, belli başlı durumlarda kendisini ilerletebilen bir motivasyon olsa da sonunda kendi kendini de çökertme ihtimali olabilir. Çünkü birey her zaman için zaten yeterincisine ulaşmadık mı veya toplulukla her zaman için zaten yeterince saygı değil miyiz diye sorgulayacaklardır. Bunu herkese anlatamazsınız. Daha büyük amaçlar, daha büyük bir güce götürür insanı.