En iyisini hak eden insanlar gerçekten var mıdır? Yani en iyi yemekleri yemeyi hak eden, en iyi evlerde kalmayı hak eden, en güzel hayatları yaşamayı hak eden bir insan bunları niye hak eder ki? Bir insanın neden sizden ya da bir başkasından daha iyi bir hayat yaşamaya hakkı olsun? Bunu hak edecek gerçekten ne yapmış olabilir? Bilmiyoruz. İşte bu bilmediğimiz soru aslında bugün pek çok insanın kafasında olan bir soru. Neden bazı insanlar çok iyi yaşıyorlar hem de bunu hak ettiklerini düşünmememize rağmen? Ellerinde bir güç mü var? Pek çoğunun yok. Bunu hak etmelerini sağlayacak bir fayda mı sağladılar?

Pek çok sağlamadı. O zaman neden oradalar? Neden iyi yaşıyorlar? İnsanların iyi yaşamasını hak etmelerini sağlayan şey nedir? Bunun cevabı ne yazık ki toplumun kendisi. Bir toplum, kendi iyi yaşayanlarını genellikle kendisi inşa eder. Örneğin bir toplum, doktorların çok iyi yaşaması gerektiğini düşünürse eğer, bir bakmışsınız doktorlar çok iyi yaşayıvermiş. Çünkü zihniyet, yani herkesin ortak olduğu bir zihniyet aslında bir süre sonra o toplumun o zihniyeti gerçekleştirmesiyle sonuçlanır.

İşte bunun gibi pek çok şey aslında bizim açımızdan bize faydası olmayan veya hiçbir şeye faydası olmayan bir insanın yoktan yere iyi yaşamasına ve bizim emeklerimizle orada kalmaya devam etmelerine sebep oluyor. Oysa ki bunu hak etmiyorlar bile. Bunun tek sebebi yine toplumun kendisi. İnsanlar veya toplumlar ne kadar izin verirlerse başkaları da onların sırtından o kadar geçinebilirler. Ne yazık ki toplumun başına gelenlerin esas sebebi yine toplumun kendisi.