Zor zamanları unutmamak gerek bir birey için, gerekse bir toplum için son derece önemli bir ritüeldir. Örneğin bizim Kurtuluş Savaşı'nı unutmamamız gibi, veya Amerikalıların kendi bağımsızlık mücadelelerini unutmaması gibi, veya başka milletlerin kendi zor zamanlarını unutmaması gibi, veyahut da bir bireyin kendi zor zamanlarını unutmaması gibi. Bunun en önemli sebepleri, kendi zor zamanlarını unutmayan birey, kendisini oraya düşüren faktörleri de unutmaz.

Ve unutmadıkça da o günlere tekrar dönme ihtimalini ortadan kaldırır. Rehabete kapılmayanlar, rahata düşmeyenler, öncelikle zor günlerini unutmayan insanlardır. İşte tüm bu sebeplerden dolayı zor zamanları unutmamak, onları hatırlamak ve hatta o gündür sorgulamak son derece önemlidir. Aşırı derecede rehavete düşmemek ya da rahata düşmemek için bunu yapmak gerekir.

Yoksa insan kendi doğası gereği gittikçe daha fazla tembelli, daha fazla rahata sürüklenir ve aslında insanın kendi doğası onun kendi felaketine hazırlar. Bu yüzden insan kendi doğasının dediklerini yapmamak adına ve kendi felaketine doğru sürüklenmemek adına zor günlerini unutmamalıdır, hatırlamalıdır. Hatırlamalıdır ki en sonunda iyi bir şeylere ulaşabilsin.