Bazı patronlar insan olarak sinirli olabilir, bazıları ise olmayabilir. Hepimiz birer insan olduğumuz için kendimize has özelliklere sahibizdir ama tüm patronların ortak bir noktası ve delirdikleri bir an vardır. Ve bu an aslında işlerin durulduğu anlardır. İstediğiniz kadar konuşun veya çabalayın veya sakinleştirmeye çalışın. Eğer bir patronun şirketinde işler durgunlaşmışsa, o patronu genellikle sakinleştiremezsiniz. Bu durgunluk belki anlık bir durgunluk olabilir, belki daha uzun vadeli bir durgunluk olabilir. Ama o patronu sakinleştiremezsiniz.
Tıpkı bir çocuk gibi çok anlamsız bir şekilde patronların delirdiği an, işlerin durulduğu andır. İşler yeniden açılabilir, hareketlenebilir veya belki de ekonomik şartlar yüzünden uzun süre boyunca eskisi gibi iyi olamayacaktır. Ancak yine de patronlar bu gerçekleri belki de görmeyip delirebiliyorlar. Aslında delirmekte de haksız sayılmazlar. Çünkü bir patron için sahip olduğu iş, onun hayatı anlamına geliyor. Belki de yıllarca o işi kurmak için çalıştı. Belki de o iş sayesinde çok iyi bir hayat sürüyor ve bir anda her şey tepe taklak olabilir.
Her şeyin bu şekilde tepetaklak olma riski aslında bir insanı gerçekten delirtebilir. Patronlar aslında bir anda her şeylerini kaybetme riskiyle karşı karşıya olan insanlardır. Ve bu anlamda da aslında bir iş alanında en büyük sorumluluğu ve en büyük riski aslında patronların kendisi alır. Bu yüzden endişelenmeleri, panik yapmaları son derece normal aslında. Tabi o güne kadar bir şeyler biriktirip sağa sola koyabiliyorlar mıdır? Muhtemelen koyabiliyorlardır aslında. Ama koyamayanlar içinse daha büyük bir problem vardır işte. Ve bu insanı daha çok delirtebilir.
kaptanfilozof06
Yorum yazmak için lütfen giriş yapınız