Bir şey kalıbı oturtmak ya da olayların belli bir sıraya oturtup tüm yaşananları bu sıralamayla açıklamaya çalışmak. Olayları kalıbı oturtmak aslında bu. Yani insanların anlamakta zorlandığı veya anlamak için çaba harcamadığı, üşendiği olayların basit bir şekilde anlayabilmek için gösterdiği bir çabadır kalıbı oturtmak. Kalıbı oturtma durumu insan icadı olan olayları anlamakta işimize yarayabilir. Örneğin ekonomik modeller kalıbı oturtulabilir ya da bilimsel modeller bir formüle veya bir kalıbı oturtulabilir. 

Ancak doğanın içinde olan olaylar, yani bizim yaratmadığımız, bizim kontrolümüz dışında gelişen olaylar kalıba oturtulamaz. Peki neden doğanın içinde olan olaylar kalıba oturtulamaz? Çünkü doğa kaotik bir yer olduğu için, doğanın yapısı ve özü kargaşa içinde olduğu için bu kargaşa ve kaos aslında asla kalıba oturtulamaz. Ama bunun farkında olmayan, doğanın kaotik yapısını bilmeyen insanlar ve insan icadı olan şeylerle olmayan şeyler arasındaki farkı bilmeyen insanlar çevrelerindeki her şeyi basitleştirip kalıba oturtma çabasına girerek aslında büyük bir yanılgı içerisine düşerler.

Ve bu ayrımı yapamayıp da doğadaki olayları kalıba oturtmaya çalışan insanlar, bir süre sonra kendi doğalarına da kalıba oturtmaya çalışırlar. İnsan kendi doğasını kalıba oturtmaya çalıştığında aslında kendi doğasına aykırı fikirler, ideolojiler icat edip veya inanç sistemleri icat edip, yine kendi doğalarına aykırı olan bu fikir, ideoloji ve inanç sistemleriyle kendi hayatını sürdürmeye çalışır ve aslında kendi hayatını mahveder. Bugün doğaya aykırı olan insan icadı pek çok şeyin yıkıma uğradığını görüyoruz. Buna ideolojiler, fikirler ve inanç sistemleri de dahil, insan doğasına ve çevremizdeki doğaya uymadıkları için yıkım yaşıyorlar. Her biri insanın anlama çabasının kalıplaşmış bir versiyonudur ve geçerlilikleri kalmıyordur. Kendi kendilerini tüketiyorlardır. Doğadaki bir şeyleri kalıba oturtmanın diğer bir zararlı yanı ise doğadaki her şeyin hem entropiye maruz kalarak çürümesi hem de değişken olmasıdır. Yani kalıplar doğanın aksine asla eskimeyecek şekilde kurulurlar ve değişme kapalıdırlar. Genel olarak böyledir. İşte bu iki sebep de insanlığın bulduğu kalıpların çürümesine sebep olmaktadır. Yani bir şeyleri kalıba oturtma uğraşı, söz konusu olan şey doğa olduğunda insanların en büyük yanılgısına dönüşmektedir.