Ahlaklı olmak ya da olmamak birey için sadece bir seçimdir. Birey kendi adına ahlaklı olmayı veya olmamayı seçebilir. Ancak mesele bir topluma geldiği zaman veya bir toplumu yönetmeye geldiği zaman ahlaklı olmak ya da olmamak bir seçenek olmaktan çıkar ve ahlaklı olmak bir zorunluluk haline gelmeye başlar. Bunun da en büyük sebeplerinden bir tanesi, ahlakın aslında kitlelerin vicdanına hitap eden bir kavram olmasıdır.
Bir birey kendi adına ahlaksız veya ahlaklı olabilir. Ama bir toplumun gözünde ahlaksız bir bireyin o toplumu yönetme şansı azalır ve zaman geçtikçe de ortadan kalkar. Ahlaklı bireyler, yönettiği toplumun vicdanına hitap edebilen bireyler o toplumu yönetebilirler. Ayrıca ahlak dediğimiz konu ve ahlak kurallarına uymak, ilerleyen süreçte toplumun yararını gözeteceği için kitleler ahlakı tercih ederler.
Çünkü ahlak kitlenin yararınadır. Ahlaksızlık ise bireyin faydasınadır ve kitlenin zararınadır. Bu yüzden kitleler için ahlak her zaman için tercih edilen bir durum olacaktır. Ve kitleler açısından ahlak bu yüzden son derece önemlidir. Kitlelerin vicdanına hitap eden, toplulukların vicdanına hitap eden şey ahlaklı olandır. Çünkü toplumun faydasına olan şey de aslında ahlaklı olandır.
Yorum yazmak için lütfen giriş yapınız