Bazı insanların çok saçma bulduğumuz hareketlerini görebiliriz. Tuhaf tuhaf bağırmalar, çağırmalar, maç izlerken örneğin bağırışmalar veya başka bir şey yaparken kendini kaybetmeler. Belki alışveriş merkezlerinde geçirilen uzun süreler, belki yapılan anlamsız alışverişler. Belki bir işte harcanan saatler. 

 

Bunların hepsi bize anlamsız gelse de ilk başta aslında insani açısından son derece önemli anlamları vardır. O önemli anlamların başında ise insanın rahatlama isteği gelir. Bazen içimizde biriken hatta her zaman için içimizde biriken o sinir, yorgunluk ya da öfkeyi atmamız gerekir. Bunun içinse her insanın bir yöntemi vardır aslında ve o yöntem genelde bizim anlamsız bulduğumuz hareketleri oluşturur.

İnsanların arabayla hız yapması, lastiklerini yakması, bunlar çok anlamsız hareketler gibi görünebilir. Egzoz taktırması ve gürültü yapması çok anlamsız bir hareket gibi görünebilir. Veya bir insanların topluca maçlarda bağırması, çağırması, kendilerini kaybetmesi anlamsız bir hareket gibi görünebilir. İnsanların kavga etmesi anlamsız bir hareket gibi görünebilir. Peki insanlar bunları niye yapıyor?

 

Eğer işin içinden gösterişi çıkarırsak veya gösteriş merakını çıkarırsak araba konusunda geriye kalan şey rahatlama isteği oluyor. Eğer işin içinden topluca bir eylem yapma isteğini çıkarırsak futbol maçlarında veya herhangi bir maçta taraftarların topluca bağır, çağırmasını rahatlama isteğine götürebiliriz. Eğer işin içinden saldırganlığı çıkarırsak kavgalarda geriye kalan şey rahatlama oluyor. Bu rahatlama isteği aslında bir ihtiyaç gibidir.

Örneğin, eğlence mekanlarının en büyük varoluş sebebi de insanların bu rahatlama isteğidir aslında. Belki gece, belki de gündüz insanlar giderler, otururlar, bir şeyler yiyip içip müzik eşliğinde sohbet ederler ya da dans ederler. İşte bu, rahatlama isteğinden olur. Ve bu rahatlama isteği zorunludur. Eğlence mekanlarının da en büyük varoluş sebebi ve motivasyonda bu rahatlama isteğinden gelmektedir. Rahatlama isteği belki de insan doğasının bir parçasıdır aslında. Özellikle büyük şehirlere tıkılıp kalmış olan insanlar, belki de kendilerini rahatlatacak kadar yeterli düzeyde hareket etme ve dolaşma imkanına sahip olmadıkları için büyük şehirlerde rahatlamanın başka yollarını bulmuşlardır. 

 

Bu başka yollar arasında da eğlence mekanları, spor müsabakaları, lüks harcamalar veya bunun gibi daha şu anda aklıma gelmeyen pek çok şey olabilir. İnsanın tarihteki ilk zamanlarını bir düşünürsek doğanın içinde istediği gibi koşturabilip istediği şeyi yapabilen bir canlıydı aslında. İnsan toplumlaştıkça, şehirleştikçe bu özgürlüğünü kaybetti ve geçmişte yaptığı hareketi ve özgürlüğü bulamadığı için aslında başka türlü rahatlama yolları bulmaya çalıştı ve kendince bir şeyler buldu.