Belirsizlik anında genellikle bireyler kendilerine söylenenleri daha çok yapma eğiliminde olurlar. Çünkü bilgisizlik anında zaten ne yapacağını bilmeyen bir birey kendini bir rehber arar ve aradığı rehberde, yani lider veya yönetici dediğimiz kişi, kurum veya sistem bireyi belirsizlik anında yönlendirir. Nereye yönlendireceği konusu da sistemin, bireyin veya liderin istek ve çıkarları doğrultusunda kalmıştır. Böyle bir durum, bireyleri itaate sürükleyebilirken, bazı bireyler için ise belirsizliğin yaratıldığı durumlarda itaat zorlaşabilir.
Bunun en büyük sebeplerinden birisi, belirsizlik anlarında itaat eden veya etmeyen birey olsun, bireyin kendine sunulan çözüm yollarını sorgulamasıyla başlar. Varsayalım, birey kendine sunulan çözüm yollarını sorgulamaya başladı ve belirsizlik anında o çözüm yollarını tercih etmemeye başladı. Burada belirsizliğin yarattığı bir itaatsizlik başlar. Belirsizlik, itaatsizlik yaratır çünkü belirsizlik içinde yönlendirilen birey hangi yöne doğru yönlendirildiğini genellikle bilmez. Bu bilinmezlik de sorgulamaya yol açarsa eğer itaatsizlik başlayabilir.
Ancak belirsizlik anında çok az sayıda birey sorgulama yapabilir. Bu az sayıda sorgulama yapan birey ise genellikle zeki bireylerdir. Yani aslında sistem belirsizlik anında en zeki bireylerini içten içe kaybetmeye başlamış olur. Belirsizlik anlarında büyük kitleler yönlendirilirken seçkin kitleler ise yönlendirilemeyebilir. En azından içten içe yönlendirilemeyebilir.
Yorum yazmak için lütfen giriş yapınız