İnsanların hareketlerine, davranışlarına düz bir bakış açısıyla baktığımız zaman, onların sadece o anda yaptıklarını görürüz ve buna göre içimizden gelen tepkileri veririz. Bu bakış açısı son derece iyi niyetli bir bakış açısı olmakla birlikte kurulan iletişimde oyundan ve yalandan son derece uzakta bir bakış açısıdır. Bunun en önemli sebeplerinden birisi ise, içinizden geldiği gibi tepki veriyor olmanızdır. Yani size karşı taraftan bir etki yapılıyor ve siz de o etkiye karşı tarafa olacak şekilde, içinizden gelecek şekilde bir tepki veriyorsunuz. Bu son derece insancıl ve iyi bir tepki türüdür.
Ancak bu tepki türü son derece dürüstçe ve doğal olmasına karşı sizi istediğiniz amaçlara veya yönlere ulaştırmayabilir. Aslında tepkilerinizi yönetmeye başlamanız, sizin iletişiminizi de yönetmeye başlamanız anlamına gelecektir. Beklentilere karşılık vermek veya onlara nasıl karşılık vereceğinizi algılayıp bunu bilinçli bir şekilde belirlemeye başlamak, sizin kurduğunuz iletişimde de o iletişimi istediğiniz yönde yönlendirmenizi de sağlayacaktır. Yani her zaman için içinizden geldiği gibi başkalarına davranamazsınız. Buna çok basit bir örnek vermek gerekirse, diyelim iş yerinde sizden kıdem olarak veya rütbe olarak yukarıda birisi size bir şey yapmanızı söylediğinde, siz canınız o anda istemese bile onun o dediğini yaparsınız. Çünkü o sizin kıdem olarak veya rütbe olarak üstünüzdür ve "benim bu işi yapmayı şu anda canım istemiyor" demezsiniz. Ve böylece işinizden atılmaktan veya kötü bir imaj çizmekten kendinizi korursunuz.
Bu yaptığınız davranış aynı zamanda sizi iyi de gösterecektir. Çünkü istenildiği zaman çalışmaya hazır birisi olarak gözükeceksinizdir. Tabi bunu da çok abartırsanız her işi size yaptırmaya kalkabilirler. Bunların hepsinin bir ayarı ve bir ölçüsü vardır. Yani vermeye çalıştığım örnekte şunu söylemek istiyorum ki tıpkı o iş yerinde sizden kıdem veya rütbe olarak üstte olan kişiye verdiğiniz bilinçli tepki gibi insanlarla kurduğunuz her türlü iletişimde de onların sizden istedikleri veya size karşı gösterdikleri etkilere karşı doğru tepkileri vererek veya amacınıza uygun tepkileri vererek o iletişimi yönlendirebilirsiniz. Demin verdiğim örnek iş yerinden olan bir örnekti ve içinde pek de duygusal patlamalar olmayan bir örnekti. Yani rütbe olarak üstünüzdeki biri sizden gelip bir şey istedi ve siz de ona "hayır yapmak istemiyorum" demek yerine yapmayı tercih ettiniz. Bir de duygusal örneklere bakalım.
Duygusal bir etkide örneğin birisi size anlık bir öfkeyle veya sinirle yaklaştığında siz de içinizden gelen ilk şeyi yapıp anlık bir öfke ve sinirle yaklaşırsanız muhtemelen bir kavga çıkacaktır. Bu kavgayı önlemek için siz o anda vermek istediğiniz tepkiyi vermeyebilirsiniz ve bir bakmışsınız ki anlık öfkeyle size yaklaşan kişi bir süre sonra öfkesi dinleyince size yaptığından dolayı ne kadar üzgün olduğunu söyleyebilir. Siz eğer o kişiye öfkeyle karşılık verseydiniz bir hiç uğruna kavga çıkacaktı ama bunu önlemiş oldunuz ve içinizden gelen tepkiyi vermeyerek bunu önlemiş oldunuz. Şimdi ise buradan beklentilere geçebiliriz. Yani duygusal verilen bir tepki ve tepkinin ardından alınmak istenen bir tepki daha görebiliriz. Hemen buna da bir örnek verelim.
Şimdiki örneğimizde de birisinin size sürpriz yaptığını düşünün. Örneğin, doğum gününüzü sürpriz bir şekilde kutluyor ve sizin ona çok coşkulu bir tepki vermenizi bekliyor. Böylece buradaki birey, kişisel olarak sizin sevincinizi görecek ve yaptığı şeyin duygusal karşılığını böyle almış olacaktır. Ama siz o anda mesela çok önemli bir işiniz olduğunu söyleyip bu doğum gününü kutlamak istemediğinizi söylerseniz veyahut da soğuk bir tepki verirseniz burada kişinin duygusal beklentisini karşılamamış olursunuz ve karşınızdaki insanın aslında canını oldukça sıkmış olursunuz. Yani ortada bir kurgu var. Bu kurgunun devamında karşı tarafın bir duygusal beklentisi var ve siz bu beklentiyi yerine getirmezseniz işte o zaman son derece kötü bir şey yapmış olursunuz. Yani bir çuval inciri berbat etmek gibi bir şey olur bu.
Burada varmaya çalıştığımız nokta da şu oldu. Aslında verilen duygusal tepkilerin, aslında duygusal geri dönüşleri de vardır ve bu duygusal geri dönüşler bireyler tarafından kurgulanarak beklenebilir. Eğer beklenilen duygusal tepki verilmezse de burada birey son derece büyük bir hayal kırıklığına uğrayabilir. Bazı insanlar özellikle hayatı bir film gibi yaşarlar veya yaşamak isterler. Yani belli başlı olaylar sonunda belli başlı şeyleri hissetmek isterler. Tabii sizin bu filmi oynatabilmeniz ve o kişiye yaşatabilmeniz son derece önemlidir. İşte beklenti gerçekleştirme oyununu oynamak da aslında tam olarak böyle bir şeydir. Yani kişinin spontane beklentilerini çözüp ona uygun tepkiler verebilmekle ilgilidir. Tabii bu öyle kolay kolay olacak bir şey değildir. Yani bir kişi nasıl bir spontane gelişme bekliyordur bunu bilemeyiz. Her insanın hayalleri birbirinden farklıdır.
Sonuca gelecek olursak ise, Beklenti gerçekleştirme oyununu şöyle tanımlayabiliriz. Kısacası, bir kişinin size gösterdiği anlık veya belli başlı olaylar sonucu gelişen duygusal tepkiler sonucu, sizin o kişiye karşı verdiğiniz ve o kişinin beklentileriyle uyuşan tepkiler. Yani burada bir tiyatro oyunu gibi bir şey var ve bu tiyatro oyunu karşı taraf keyifle oynuyor sizinle. Bir oyun gibi. Beklentileri gerçekleştirme oyunu. Siz kişinin beklentilerine uygun spontane gelişmeleri sağlayabilirseniz ve tepkileri verebilirseniz, burada iletişimi aslında siz kontrol ediyor olursunuz. Çünkü bireyi istediğiniz noktaya sürükleme şansınız böylece doğacaktır. Veyahut da onun istediği noktaya doğru iletişim sürüklenecektir. Ama burada bilinçli olan taraf genellikle spontane gelişmeyi yaratan taraftır ve böylece genellikle iletişim bilinçli olan tarafın istediği yöne doğru evrilecektir.
Yorum yazmak için lütfen giriş yapınız