Bir şeyin neden ya da ne kadar değerli olduğunu anlamak için günümüzde bir sürü teorem ortaya atılmıştır veya bir sürü yöntem kullanılır. Burada değer kavramı günümüzde belli başlı kurallara bağlanmıştır. Tabi her birinin kuralı bir diğerinden farklı olabilir veya yöntemi bir diğerinden farklı olabilir ama değer dediğimiz kavram bugün bazı kurallara bağlanmış şekilde üretilir. Ancak bu kurallar herhangi bir şeyin değerini onun sahibinin belirleyebileceği gerçeğini asla değiştirmez. Bugün bir markete gittiğiniz zaman herhangi bir ürünün değerini belirleyen şeyler aslında insanların yaptığı birkaç kuraldan ibarettir.

Bu kurallar insanlar tarafından ortak bir şekilde konulmuştur. Çünkü bu kurallar olmasaydı, herhangi bir şeyin değerini herkes kafasına göre verirlerdi. Örneğin, bir araba sahibi, arabasını genellikle piyasa fiyatı denilen bir fiyattan sunar. Piyasa fiyatı da o piyasada olan diğer benzer tip araçlarının fiyatlarına bakılarak belirlenir. Ancak bu durum bir kişinin o arabayı isterse değerinin 10 katı, 20 katı, 30 katı fiyattan piyasaya sunamayacağı anlamına gelmez.

İsterse sunabilir, isterse değerini o şekilde belirleyebilir. Çünkü o arabanın sahibi o kişidir. İşte bu, sahibi olunan her şey de böyledir. Bir ülke kendi para biriminin değerini gücü yettiği ölçüde kendisi belirleyebilir. İsterse bütün parasını piyasadan büyük bir hızla çekip parasını çok değerli bir hale getirebilir. Veya parasını istersen yok edebilir. Çünkü o para ona aittir. Her şey ve o her şeyin değeri sahipleri tarafından belirlenir. Sahibi olmayan şeyin değeri ise genellikle ya sonradan belirlenir veyahut da hiç belirlenemez.