Çoğu uzman, kendimizinkini yaratmak yerine, yüksek enerjili bir astrofiziksel olay sonucunda bir solucan deliği oluşana kadar beklememiz gerektiğini düşünüyor. Her şey iyi güzel de, şüpheciler insanın kendi annesi ve babası olma sorununa nasıl bakıyorlar? Eğer biri zaman makinesi yapar ve geçmişe gidip Einstein'ı "İzafiyet Teorisi"ni kağıda dökmeden önce öldürmek için kullanılırsa, zaman makinesinin icadı tamamen imkansız kılınabilir. Oysa, geçmişe gidip Einstein'ı öldürmek imkansız... Çünkü onun, zaman makinesinin icat edilmesi için gereken know-how'ı günümüze kadar taşımak için yaşaması gerekiyor. Bu tip mantığa "zaman paradoksu" deniliyor. Gerçekten de bunlar oldukça karmaşık konular... Ama görünen o ki, bilim, sorunu bir kenara atmak için birkaç yol bulmuş bile...
Bunlardan biri olan "Kendiyle Uyum Prensibi"ne göre, evrenin tarihinde olan herşey, tüm diğer zamanlardaki herşeyle uyum içinde olmak zorunda... Eğer, Einstein'ı öldürme fikriyle geçmişe dönerseniz, ya polis sizi yakalar ya silahınız ateş almaz ya da buna benzer pek çok şey sizi onu öldürmekten alıkoyar. Bu, özgürlük haklarının engellenmesi gibi görünebilir. Ancak, kuantum mekaniğinde kullanılan bir yöntem sayesinde kendiyle uyumu destekleyen kanıtlar su yüzüne çıkıyor. Kuantum sözkonusu olunca hiçbir şeye kesin gözüyle bakılamıyor... Ancak, her olası kuantum olayının olacağına dair bir ihtimal var. Bu yöntem, tüm farklı olayları kuantum potasına atıyor ve bunların her birine bir olasılık veriyor.
Aynı yöntem, zaman makineleri yapılmış olsaydı, olabilecek olan farklı olaylara uygulanıyor. Bilimadamları, kuramsal bilardo toplarının kendilerinin "önceki kendileri"yle çarpışma ihtimallerini incelediler. Buna göre, bilardo topunun zaman makinesinden çıkıp, "önceki kendisini engelleme ihtimali sıfır... Diğer bir deyişle, tarihi değiştirebilmek imkansız... Bir şeyler şöyle ya da böyle tarihin değişmesine engel oluyor... Diğer paradoks da kuantum teresinden çıkıyor... Kuantum olasılıklarını gerçeğe çevirmenin pek çok yöntemi var...
Ancak, zamanda yolculuk yapanlar için en uygun olanı "Many Worlds" (Çok Dünya) hipotezi... "Çok Dünya" teorisine göre; kuantum sistemi, bir olayın sonucuyla diğeri arasında seçim yapmak zorunda kaldığında, her iki olay da meydana geliyor. Ancak, bunlardan sadece bir tanesi bizim evrenimizde cereyan ediyor. Diğeri ise, o ana kadar her şeyi bizimkiyle aynı olan bir başka evrende oluyor. Böylece bizim evrenimiz, paralel evrenler ağındaki bir evren oluyor. Var olan her evrendeki her olayın her olasılığı yeni bir evren yaratıyor ve bu ağın sürekli büyümesine neden oluyor.
Böylece Einstein'ı öldürseniz bile, evren ağının farklı bir koluna girmiş oluyorsunuz. Ve bu evrende ne Einstein, ne İzafiyet Teorisi, ne de zamanda yolculuk oluyor. Einstein'ın yaşamış olduğu ve bilimsel kariyerini sürekli yükselttiği eski evreninizi terk etmiş oluyorsunuz. Yarattığınız yeni gelecek başka bir evrende oluyor ve eski evreninizin bu yenisiyle bir ilgisi kalmıyor. Bu nedenle bir paradoks da oluşmamış oluyor.
Yorum yazmak için lütfen giriş yapınız