Daha derinlemesine bakmak için, uluslararası bir stadyum boyutunda bir atom düşünün. Elektronlar, tam yukarıda, tribünlerin tepesinde bulunur, her biri bir toplu iğne başından daha küçüktür. Atomun çekirdeği, sahanın orta noktasındadır ve bir bezelye boyutundadır.
Atomun maddenin en küçük birimi olduğu düşünülüyordu. Bütünüyle teorik olan atomların, yüzyıllar boyunca maddenin mümkün olan en küçük birimi olduğu düşünüldü; Yunancada "parçalara ayrılamaz" anlamına gelen atoma bu ad bu yüzden verilmişti.
Daha sonra 1897’de elektron keşfedildi;
1911'de de çekirdek.
1932'de atom parçalara ayrıldı ve nötron keşfedildi.
Maddenin sonu kesinlikle burası değildi. Çekirdeğin içindeki pozitif yüklü protonlarla yüksüz nötronlar daha da küçük bileşenlerden oluşuyor. Kuark adlı bu daha küçük birimlere "strange" (garip) ve "charm" (tılsım) gibi isimler verilir ve bunlar farklı şekillerde ve boyutlarda değil farklı "çeşni" lerdedir (flavor). Çekirdeğin uzak uyduları, yani negatif yüklü elektronlar o kadar dağınıktır ki, bunlara artık "Olasılık Yoğunluk Yükleri" deniyor.
Yorum yazmak için lütfen giriş yapınız