Nisan 29, 2024

Var Olma Dansı (III)

"Büyük adam çorbası için yeşillik yetiştirmek üzere, yalnızca bir boğa derisinin kaplayacağı kadar küçük, küçücük bir toprak parçası istedi. Belki de ilk defa burada, hilekâr ruhunu gördük. "

 

Yaklaşık 1609'da, Manhattan Adası'na ilk gelen Almanlar hakkında sözlü olarak bugüne gelmiş Delaware görüşü.

Var Olma Dansı (III)

"Beyazlar hiçbir zaman toprağa ya da geyiklere ya da ayılara aldırmadılar. Biz Kızılderililer bir hayvanı öldürdüğümüz zaman, onun bütün etini yiyoruz. Kökleri kazdığımızda küçük çukurlar açıyoruz. Ev yaptığımızda, küçük çukurlar açıyoruz. Biz çekirgeler için otları yaktığımızda, hiçbir şeyi mahvetmiyoruz. Biz, meşe palamutlarını ve fıstıkları sallayarak düşürüyoruz. Ağaçları baltalayıp devirmiyoruz. Biz yalnızca kurumuş ağaçları kullanıyoruz. Ama beyazlar toprağı deşiyorlar, ağaçları söküyorlar, her şeyi öldürüyorlar. Ağaç diyor ki, Yapma. Acıyor. Canımı yakma.' Ama onlar, onu baltalayıp kesiyorlar. Toprağın ruhu, onlardan nefret ediyor... Kızılderililer asla bir şeyin canını yakmaz, ama beyazlar her şeye zarar veriyorlar... Kaya diyor ki, Yapma. Canımı yakıyorsun.' Ama beyazlar hiç umursamıyor... Beyaz adamın ona dokunduğu her yer acıyor."

Var Olma Dansı (III)

Yaşlı bir Wintu kadını

 

Dansçıların her biri kendi dansını sürdürse de grup saat yönünde dönen bir çember şeklinde hareket ediyor. Kızılderililerde çemberin özel bir anlamı var; hem "birliği", hem de yaşam döngüsü"nü temsil ediyor. Erkeklerin yaptığı bir dans "Düz Güney Dansı". Dansçıların pantolon ve gömlekleri pamuk ya da geyik derisinden; boyunlarına da bele kadar, bazen de dize kadar İnen kemik kolyeler takıyorlar. Başlıkları ise yelpazeyi andırıyor.

Var Olma Dansı (III)

Son Kızılderili

 

"Son Kızılderili de yok olduğunda ve kabilemin anısı beyaz adam için yalnızca bir efsane olarak kaldığında, bu kıyılar halkımın görünmeyen ölüleriyle dolu olacak ve sizin çocuklarınızın çocukları, kırda, çarşıda, dükkânda ya da yolu olmayan ormanların sessizliğinde kendilerini yalnız hissettikleri zaman, aslında yalnız olmayacaklar... Geceleri, şehirlerinizin ya da kasabalarınızın sokakları sessizken ve siz onların terk edilmiş olduğunu düşünürken, aslında o sokaklar, bir zamanlar oralarda yaşamış olan ve hâlâ çok sevdikleri bu güzel topraklara geri dönen eski sahipleriyle dolu olacak. Beyaz adam hiçbir zaman yalnız olmayacak."

Yorumlar

  • ay çok güzelmiş

Yorum yazmak için lütfen giriş yapınız

Editörün Son İçerikleri

Osmanlı Marjinalleri: Hokkabazlar

Osmanlı Marjinalleri: Hokkabazlar

Şah ve Satranç

Şah ve Satranç

Satranç ve Şah

Satranç ve Şah

Mikrodalga Fırının Prensibi

Mikrodalga Fırının Prensibi

Editörlerin Son İçerikleri

kaptanfilozof06

Çıkarlara Uymak

probiyotik

Osmanlı Marjinalleri: Hokkabazlar

bubble30
Nielawore

LET'S SEE THE NORTH POLE OF THE MOON

Bizden haberdar olmak için mail listemize kayıt olun