Temmuz 17, 2025

Öküzler ve Kurtlar

Bir varmış, bir yokmuş, evvel zaman içinde, kalbur saman içinde, zamanın birinde Arif Ağa adında biri varmış. Ağa’nın dört öküzü varmış. Arif Ağa, her gün dört öküzünü alıp tarlasını sürmeye gidermiş. Bir sabah yine, öküzlerini alıp tarlasını sürmeye gitmiş. Akşam olunca da evine gelmiş. Her zaman olduğu gibi öküzlerini ahıra koymuş. O akşam öküzlerden biri:

— Arkadaşlar, biz her gün tarla sürmekten bıktık. Eğer beni dinlerseniz bir yolunu bulup buradan kaçalım, demiş.

Bu fikre sevinen diğer öküzler, düşünüp taşınmaya başlamışlar. Sonunda bir karara varmışlar. İçlerinden en büyüğü olan boz öküz:

— Arkadaşlar, madem kaçmak istiyorsunuz, o zaman biz de yarın sabah Arif Ağa ahırın kapısını açar açmaz kaçıp gideriz, demiş.

Sabah olunca Arif Ağa, her zaman olduğu gibi ahırın kapısını açmış. Onları, otlamaları için yakındaki çayıra bırakmış. Bunu fırsat bilen öküzler, akşamki planlarını uygulamışlar ve hızla köyden uzaklaşıp gitmişler.

Öküzler, uzun bir yol gittikten sonra, yeşilliği ve suyu bol bir çayıra gelmişler. Zavallı Arif Ağa, öküzlerini bir iki hafta aramış fakat bulamamış. Artık umudunu kesen ağa, bu duruma çok üzülmüş.

Öküzler tarla sürmekten kurtuldukları için çok sevinmişler. Aradan bir iki ay geçmiş, bir gün aç bir kurt, çayırdaki dört öküzü görmüş. Onları yemek için saldırmış fakat onlarla başa çıkamamış. Düşünüp taşınmış, en sonunda arkadaşlarına haber vermeye karar vermiş. Kurt, oradan ayrılarak arkadaşlarının yanına gelmiş:

— Arkadaşlar, yanıma gelin de size bir haber vereyim. Bugün yakınımızdaki bir çayırda dört öküz gördüm. Onlarla bir türlü başa çıkamadım. Bizler ancak hep beraber onları yenebiliriz, demiş.

Bu müjdeli haberi duyan kurtlar çok sevinmişler:

— İyi ki haber verdin. Şimdi gider onları bir güzel yeriz, demişler.

Kurtlar toplanıp çayıra gelmişler. Uzun bir yol aldıktan sonra nihayet öküzleri görmüşler. Kurtların en büyüğü, arkadaşlarına:

— Öküzlere hemen saldırmayın. Korkup kaçabilirler. Kaçmamaları için önce etraflarını saralım, demiş.

Büyük kurdun tavsiyesi üzerine kurtlar, gizlice öküzlerin etrafını sarmışlar. Uzun bir süre boğuşmalarına rağmen öküzleri yenememişler. Sonunda toplanıp yuvalarına geri dönmüşler. Düşünmüşler, taşınmışlar, öküzlere bir tuzak kurmaya karar vermişler. İçlerinden en büyüğü:

— Arkadaşlar, madem biz öküzlerle başa çıkamıyoruz, onlara bir tuzak kuralım. İçimizden bir kurdu seçelim. Onu öküzlerin yanına gönderip, dost olduğumuzu bildirelim. Onlarla dost olduktan sonra tuzak kurup hepsini teker teker yeriz, demiş.

Büyük kurdun teklifini arkadaşları da uygun görmüş. Aralarından birini seçip göndermişler. Aracı kurt, uzun bir yoldan sonra nihayet öküzlerin bulunduğu çayıra gelmiş, öküzlere:

— Bana dokunmayın, size diyeceklerim var. Size saldırmak için gelmedim. Kurt arkadaşlarım sizinle dost olmak istiyorlar. Bunun için de beni aracı seçip yanınıza gönderdiler. Sizlerden biri de benimle gelsin. Bizlerle dost olduğunuzu bildirin. Böylece aradaki düşmanlık bitmiş olur. Biz de bundan sonra her tehlikeye karşı birbirimize yardımcı oluruz, demiş.

Kurdun bu söylediklerine inanan öküzler, bunun tuzak olduğunu anlamamışlar. Tuzaktan habersiz bir şekilde bir arkadaşlarını kurtla göndermişler. Kurtla öküz birlikte yola koyulmuşlar, nihayet kurtların yuvalarına gelmişler. Önceden tuzaklarını hazırlayan kurtlar, öküzün geldiğini görünce hep beraber etrafını sarıp onu yemişler.

Aradan uzun bir zaman geçmiş, öküzlerin arkadaşları dönmemiş. Kurtla giden arkadaşlarını merak etmişler. Aralarından birini seçip onun peşinden göndermişler. Öküz, uzun bir yol aldıktan sonra nihayet kurtların bulunduğu mağaraya gelmiş. Bir de bakmış ki arkadaşı kurtlar tarafından yenmiş. Bunu görünce kaçıp arkadaşlarına haber vermek istemiş ama kurtlar onu da afiyetle yemişler.

Geriye kalan iki öküz, arkadaşlarının geri dönmediğini görünce telaşlanmaya başlamışlar. İçlerinden biri kalkıp, arkadaşlarının arkasından gitmiş. O da uzun bir yol aldıktan sonra nihayet kurtların mağarasına gelmiş. Fakat o da diğer iki arkadaşı gibi kurtlara av olmuş.

Tek başına kalan son öküz de arkadaşlarının bir daha geri dönmediklerini görünce kurtların mağarasına gitmeye karar vermiş. Üç arkadaşını da öküzlere ve olduğunu görünce kendi kendine:

— Bizim gibilerinin sonu böyle olur işte, eğer tarla sürmekten bıkıp da buralara gelmeseydik, bunlar başımıza gelmezdi. Yediğimiz önümüzde yemediğimiz arkamızdaydı. Her şeyimizi sahibimiz yapıyordu. Bizden ise sadece tarlayı sürmemizi bekliyordu. Bizden bekleneni bile yapmadık. Bunları hak ettik, demiş.

Ardından kurtlar bu öküzü de yemişler. Öküzler sorumluluktan kaçmanın bedelini canlarıyla ödemişler. Asıl ihaneti ise ağalarına değil, kendilerine yapmışlar. Gökten üç elam düşmüş, biri bu masalı anlatının başına, biri dinleyenin başına, biri de sorumluluk sahibi olanların başına…

Yorum yazmak için lütfen giriş yapınız

Editörün Son Yazıları

probiyotik

Sihirli Tencere

probiyotik

Perili Ev

probiyotik

Altın Top

probiyotik

Öküzler ve Kurtlar

Editörlerin Son Yazıları

kaptanfilozof06

Bir Yangın Daha

probiyotik

Sihirli Tencere

bubble30

İYİ Mİ OLDU KÖTÜ MÜ OLDU

Nielawore

"ACININ DUVARI AŞILINCA"

Bizden haberdar olmak için mail listemize kayıt olun