O dönemlerde savaş gemileri de, ticaret gemileriyle aynı yöntemlerle üretiliyordu. Aralarındaki temel farklılık, savaş gemilerinin çifte kürek ve baş kısımlarının mahmuzla donatılmış olmasıydı... Giderek "kadırga" biçimini alan bu gemilerde birden çok dörtkenarlı yelken de kullanılıyordu.
Düşman gemisine yandan yanaşma ilkesine dayalı deniz savaşları için geliştirilen kadırgalar, Eski Çağ'da özellikle Akdeniz'de büyük bir üstünlük sağlamışlardı. Kadırgalar "vur, yağmala ve kaç" taktiğiyle savaşan korsanların bir numaralı tercihiydi. M.Ö. 480 tarihindeki Salamis Savaşı'ndan hemen sonra Yunan kadırgaları Pers topraklarını yağmalamışlardı. Kartaca devletini yıkmaya giden Roma lejyonlarını kadırgalar taşımıştı. Aynı gemiler Bizanslıların elinde de kolonileşmenin aracı haline dönüşmüşlerdi.
Ancak, Fenikeliler ve Yunanlılar, gemiye hız kazandırmak amacıyla kürek sayısını artırdılar ve kürekçilerin gemi içindeki yerleşimini yeniden düzenlediler. Yunanlılar'ın bir başka buluşu da, "katlı kürek yerleşim sistemi"ydi. Yunan kadırgaları üç kata yerleştirilmiş 170 kürekçiden oluşuyordu. Romalılar ile Kartacalılar ise, kat sayısını artırmak yerine, her küreğe asılan kürekçi sayısını artırdılar. Roma kadırgalarında her küreğe iki ya da dört kürekçi asılıyordu.
Yorum yazmak için lütfen giriş yapınız