O günlerde Fransız Devrimi’nin rüzgârları Avrupa'yı sarsarken, bir başka fırtına, Napolyon Bonapart, Avrupa krallıklarını birbiri ardına işgal ediyordu. İspanya, Savoia, Piemonte, Avusturya, Prusya ve Polonya bir anda Fransız işgaline uğramıştı. Avrupa devletleri artık ticaret filolarını koruyamaz haldeydi.
Kısacası, Trablusgarb, Cezayir ve Tunus korsanlarının karşısında duracak bir donanma kalmamıştı... 18. yüzyılda Akdeniz'in tek hâkimi, hâlâ Türk ve Arap korsanlardı!
Bu dönemde pek çok Avrupa devleti, Osmanlı İmparatorluğu'nun himayesi altındaki "Dayı"lar ile haraç anlaşmaları yapmışlardı. 1786'da da Amerikalıların "Dayı"larla anlaşma zamanı geldi. Cezayir'e giden ilk delegasyon kapıyı 80.000 dolardan açtı:
"Allah sizi inandırsın, daha fazla paramız yok!"
Cezayir ile bir anlaşmaya varılamazken, Amerikalıların "Barbar Devletler" olarak adlandırdıklarından Fas, 40.000 altına razı oldu. İki ay sonra Faslı korsanlar bir Amerikan gemisini yaktıklarında, anlaşmayı hatırlatmak için gelen Amerikan elçisine Fas beyi, "Gönderilen haracın bittiğini, Amerikalıların lideri George Washington'un gönderilen paraya takviye yapmasını" söyledi. Korsanlar, 1789'da ABD'nin ilk başkanı olacak George Washington’u daha başkan olmasını bile beklemeden haraca bağlamışlardı!
Yorum yazmak için lütfen giriş yapınız