Kıbrıs’ta yaşayan bir heykeltıraş olan Pygmalion, mesleğine aşık biridir. Tek zevk aldığı şey herkesten uzak, kendi yaptığı heykellerle ilgilenmektir. Asosyal birisidir diyebiliriz. İnsanlarla konuşmaz, dertleşmez, heykellerinden başka hiçbir şeye değer vermez. İnsanlardansa tüm gününü heykellerine ayırır. Onlarla konuşur, onlarla dertleşir.
Pygmalion bir gün kusursuz bir kadın heykeli yapmaya başlar. Bu heykeli fil dişinden yapar. Öylesine kusursuz, öylesine güzel ve etkileyici bir heykel olur ki kendi yaptığı heykele aşık olur. Pygmalion, onu sever, okşar, sarılır ama haliyle aşkına karşılık bulamaz.
İçeriğin devamı için tıklayın.
Yorum yazmak için lütfen giriş yapınız