İnsanların dünya üzerinde oldukça kalabalık olduklarını biliyoruz. 8 milyara yakın insan yaşıyor dünyada. Ancak dünyadaki toplam alanı düşündüğümüz zaman, bütün yerleşimleri toplasak, belki de toplam yüzey alanın %0,2'si veya %0,3'ü bile etmeyecektir. Evet, aslında böyle bir gerçek var. Bütün şehirleri alsak, hepsinin alanlarını tek bir noktaya toplasak ve dünyadaki bütün yüzey alanıyla kıyaslasak, belki de toplam yüzey alanının %0,1 veya %0,2'si bile etmeyecektir.
Tabii durum karasal alanlarda biraz daha başka olacaktır. Yani sadece karasal alanların toplam yüzeylerini toplasak ve şehirlerle kıyaslasak veya yerleşim yerleriyle, muhtemelen bu sayı veya bu oran %3'2 kadar çıkacaktır belki de. Ancak bu, dünya üzerinde daha yerleşilmemiş pek çok bölge olduğu gerçeğini değiştirmiyor. Aslında bu kadar kalabalık olmamıza rağmen, dünyanın hala bomboş kalan bir sürü yeri olduğunu söyleyebiliriz.
Aslında dünyadaki yüzey alanının bu kadar ufak bir kısmını kapladığımızı düşündüğümüzde birkaç tane şey fark ediyoruz. Bunlardan birincisi aslında ne kadar küçük olduğumuz gerçeği. 8 milyar olmamıza rağmen dünya üzerinde kapladığımız alan gerçekten de çok ufak. Belki deminde belirttiğim gibi yüzde 3 bile değiliz. Dünyanın dörtte üçü sularla kaplı olmasa belki karasal yüzey alanının yüzde birini bile kaplamayacağız. Bu küçüklüğümüzü fark etmemizi sağlayan bir gerçek. Olaya başka bir bakış açısıyla da bakacak olursak ise karşımıza çıkan durum aslında daha yerleşilmemiş ve yerleşebilecek pek çok alan olduğunu bize gösteriyor. Tabii ki çöl dediğimiz bölgelere yerleşemiyoruz şu anda. Nedir bu çöl dediğimiz bölgeler? Çok kurak ve yüzey kumla kaplı olan bölgeler ve çok sıcak alanlar haricinde çok soğuk ve buzullarla kaplı bölgeler.
Teknolojimiz şu anda buralara yerleşmeyi imkan vermiyor tabii ve böyle alanlar dünyanın aslında karasaz yüzey alanının önemli bir kısmını oluşturuyor. Çin'in toplam yüzey alanı büyüklüğünün üçte birini Gobi Çölü oluşturuyor. Afrika'nın kuzeyinde Sahra Çölü dediğimiz kocaman bir alan var. Rusya'nın doğusuna doğru ilerledikçe oldukça soğuk alanlar başlıyor. Tabii ormanlık bölgeler de görüyoruz ama o kadar soğuk bölgeler ki insanlar orada yaşayamıyor. ABD'nin topraklarının önemli bir kısmı çölden ibaret. Tabii çöle Las Vegas diye bir şehir kurdular ama dünyanın her yerinde bu kadar pahalı şehirler kuracak bir imkan yok. Her ülke Amerika kadar imkana sahip değil. Antarktika dediğimiz bölge zaten başlı başına buzullarla kaplı. Grönland da öyle. Avustralya'nın neredeyse tamamı çölden ibaret. Sadece kıyı kesimlerinde yaşamaya elverişli alanlar. Bütün bu alanları çıkarsak ve hesaplasak yaşanabilir alan sayısı iyice azalıyor aslında. Ama hala el değmemiş ve yaşanabilecek büyük bir alan bize kalıyor.
Dünyada daha pek çok yer var. Ama yaşanabilir alanları düşündüğümüz zaman bu yerler genellikle ormanlarlarla kaplı. Mesela Kanada örneğini düşünün. Kanada'nın çok büyük toprakları var ama topraklarının belki de dörtte üçünü sadece ormanlar ve milli parklar oluşturuyor. Avrupa'da da buna benzer pek çok alan görebiliyoruz. Avrupa'da orman alanlarıyla birlikte bataklıkları da görmemiz mümkün. Veya bozkır topraklarına baktığımız zaman Orta Asya'ya aslında biraz sert iklim koşulları olmasına rağmen iyi bir çalışmayla yaşanabilir yerler haline getirilebilirler. Peki insanlık çoğalsa bunu yapar mıyız? Evet yaparız. Ama insanlık çoğalacak mı? İşte bu önemli bir soru işareti. Yapılan çalışmalar gösteriyor ki insanoğlunun nüfusu artık eskisi kadar hızlı artmayacak.
Hatta nüfus artış hızının düşüşüyle birlikte nüfusun da azalması bekleniyor. Özellikle bazı ülkelerin nüfusunda çarpıcı bir azalma gözlemlenebilecek. Japonya ve Güney Kore bu konuda başı çekiyorlar. Şu anda Japonya'nın nüfusunun 120 milyona yakın olduğu düşünülüyor. Belki de daha fazladır. Ama bu nüfus ilerleyen yıllarda uzun vadede belki de 80 milyona kadar düşecek. Güney Kore için de aynı şeyi söylemek mümkün. Aslında nüfus hızla azalacak. Sadece belli başlı bölgelerde, belli başlı ülkelerin nüfusu artacak. Dönüp sonuca baktığımız zaman ise aslında dünya üzerinde o kadar da yaşanılabilir alan olmasına rağmen insanlar yaşayamayacaklar. Bu dünya için iyi bir şey aslında. İnsanların dünyaya verdiği zarar azalacak. Bu insanlık için de iyi bir şey aslında. Kişi başına düşen kaynak sayısı artacak ve ekonomik problemler bir kenara bırakılmış olacak.
Yorumlar
ilginç bir bakış açısı
Yorum yazmak için lütfen giriş yapınız