Bugün bir hayali konuşacağız. Aslında ise mükemmel bir sistemin varlığı. Mükemmel bir sistem aslında var olabilir mi, var olamaz mı? Bunun üzerinde duracağız. Aslında mükemmel bir sistem kağıt üzerinde gayet de var olabilir. Ancak iş pratiğe geldiğinde bir sistemin mükemmel bir şekilde var olması pek de mümkün değildir. Bunun birkaç farklı sebebi vardır. Birincisi, insan doğasının kendisi. İkincisi, doğanın içinde mükemmelliğin olmaması. Üçüncüsü ise, doğa içinde her şeyin bozulmaya mahkum olmasıdır. Bu üç kavram, mükemmelliğin ve mükemmel bir sistemin var olmasını engellemektedir.
Kağıt üzerinde mükemmel bir sisteme baktığımız zaman, insanlık tarihi boyunca pek çok farklı sistemin varlığını görebiliriz. Bunlar yönetimsel sistemlerdir aslında. En kolay örneği bu şekilde verebiliriz. Örneğin, demokrasi antik çağlardan beri hayatımızın içinde olan ve günümüze kadar gelişen bir yönetim sistemidir. Kağıt üzerinde mükemmeldir. Veya komünizm ortaya çıktığında mükemmel gibi gözüküyordu. Kapitalizm ve liberalizm de öyle. Bu ekonomik sistemler veya toplumsal yönetim sistemleri ilk başta mükemmel gözüküyorlardı. Ancak zamanla hepsinin bozulduğunu görmekteyiz. Buradaki ilk bozulma örneği aslında insan doğasının kendisinden kaynaklanan bir bozulma şeklidir.
Bir sistem oluşturulduğu zaman, onu kuran ve yönetenler insanlardır. Yani demokratik bir sistemi de insanlar yönetir, liberal bir sistemi de insanlar yönetir, komünist bir sistemi de insanlar yönetir. Pekçok sistemi insanlar yaratır ve insanlar yönetir. Yani insanlığın icat ettiği sistemler için konuşuyorum. Bununla birlikte, bu sistemleri yöneten insanların yozlaşması veya sistemin amacını tam kavrayamaması zamanla sistemin bozulmasına sebep olur. Şöyle düşünün, bir şey ilk ortaya çıktığında, zaten onun kurucuları, onu anlayanlar tarafından oluşturulduğu için son derece anlamlı bir yapı ortaya çıkacaktır. Yani, komünizmin ilk zamanlarını düşünün, ancak zamanla ortaya çıkan çürüme, insanların kendi yarattıkları sistemi, kendi çıkarları için kötüye kullanmaya başlamaları o sistemlerin bozulmasına sebep oluyor.
Komünizm sefalete, kapitalizmadaletsiz bir gelir dağılımına, demokrasi tuhaf bir tiranlığa yani çoğunluk güruhun yönettiği bir sisteme dönüşebiliyor. İşte bu bozulmalar aslında insan doğasının yozlaşmaya müsait olmasından kaynaklanıyor. Bir de doğanın içindeki mükemmelliğin olamayışına bakalım. Doğada yaratılmış canlılara baktığımız zaman aslında hepsinin mükemmel olmaktan ne kadar uzak olduğunu görebiliriz. Örneğin bir kaplan pençeleriyle ağaçlara tırmanabilir ama parmaklarını kullanarak alet tutamaz. Veya konuşamaz. Sadece kükrer. Ama bir insandan daha kuvvetlidir ve soğuğa karşı da insanlardan şüphesiz ki daha dayanıklıdır. İnsanlarsa bu özellikleri bir aslanda veya kaplanda olduğu kadar sahip değildir ama parmaklarını kullanarak alet tutabilirler. Veyahut da daha zeki canlılar olduklarını görebiliriz. Aslında insanların da belli başlı konularda hatta pek çok konuda mükemmel olmaktan ne kadar uzak olduğunu görebiliyoruz. Mükemmel kavramı doğanın içerisinde yer almadığı için insanların da oluşturduğu hiçbir sistemin mükemmel olması aslında mümkün değildir.
Bir de doğanın içindeki kaçınılmaz bozulmalara bir bakalım. Doğanın içindeki her şey yok olmaya veya çürümeye mahkum bir şekilde yaratılmıştır. Aslında bu, kainatın bir yasası gibidir. Sadece dünya üzerinde de geçerli değildir. Buna sebep olan şey ise zamanın akıp gitmesidir. Bir yıldız doğar, büyür, kara deliğe dönüşür ve bu onun ölümüdür aslında, yok oluştur. Bir insan doğar, büyür, yaşlanır ve hayatını kaybeder. Bir meyveyi dalından koparıp açıkta bırakırsanız zaman içinde çürüdüğünü göreceksiniz. Demir zaman içinde pas tutar, çürür. Doğa içinde her şey aşınmaya ve yok olmaya mahkumdur. Dolayısıyla mükemmel bir sistemi zaten yaratamayacağımızı konuştuk doğanın kanunları yüzünden. Ama hadi yarattığımızı varsaysak, o yine kainatın içinde olduğu bozulma hali yüzünden zaten yine bozulacak ve mükemmel kalamayacaktır. Dolayısıyla mükemmel bir sistem yaratmak yine mümkün değildir.
Sonuca baktığımız zaman ise mükemmel bir şey oluşturmak, bir sistem oluşturmak, birincisi insan doğasının yozlaşmaya müsait olması, ikincisi doğanın içinde mükemmel yaratılmış hiçbir şeyin olmaması ve üçüncüsü doğanın hatta kainatın belki de içinde bulunduğu sürekli olarak bozulma hali sebebiyle mümkün olmayacaktır. Mükemmel bir sistem kağıt üzerindeki bir hayalden ibarettir sadece. Bu yüzden insanlığın ilerleyişi mükemmel bir sistem üzerinden olmayacaktır. Bunun yerine sürekli olarak bir bozulma, yıkım ve yeniden inşa süreciyle devam edecektir. Böylece her yeni inşa ile aslında insanlar mükemmele yaklaşacak, sonra yine çökecek, sonra yine yeniden bir inşa süreci başlayacaktır. İşte mükemmel bir sistem bu yüzden mümkün değildir ama sürekli yıkım ve yeniden inşa mümkündür. Tıpkı doğmak ve ölmek gibi doğanın kendini devam ettirmesi bu şekilde olur. Yaşlılar hayatlarını kaybeder, onlardan çıkan yeni doğan çocuklar yola devam ederler.
Yorum yazmak için lütfen giriş yapınız