Fırsat dediğimiz zaman, ya da fırsatçılık dediğimiz zaman, aklımıza olumsuz olaylar ya da olumsuz bireyler gelse de aslında hepimiz bir noktada fırsatçıyız ve fırsat denilen kavramı anlamadan veya fırsatları değerlendirmeden hayatta bir noktadan başka bir noktaya gitmemiz pek de mümkün değildir. Fırsatlar hayatımızı değiştirmemiz için son derece önemlidir. Hatta fırsatlar sadece bir bireyin hayatını değil, bazen bir toplumun hayatını, bir ulusun kaderini, bir savaşın gidişatını etkiler. Fırsatlar bazen bir futbol maçının kaderini, bir takımın şampiyonluğunu etkiler. Fırsatları değerlendirmek ya da değerlendirememek aslında insanlığın gidişatını etkiler.
Bir düşünsenize, Kurtuluş Savaşı sırasında büyük taarruz başlamadan önce Mustafa Kemal Atatürk, Yunanlıların savaştaki zayıflıklarını görüp orduyu gizlice kaydırmasaydı, bu fırsatı değerlendirmeseydi, Kurtuluş Savaşı nasıl kazanabilirdik? Ülkemiz olabilir miydi? Olamazdı. Ya da Cengiz Han Çin'e saldırırken, Çinli liderin sonrasında barış anlaşmasını bozacağını anladığı halde bu fırsatı değerlendirmeseydi ve saldırmasaydı, Moğol İmparatorluğu kurulabilir miydi? Belki de kurulamazdı. İşte bu ve bunun gibi fırsatlar insanlık tarihini değiştirir.
Peki, insanlık tarihini etkileyecek kadar önemli olan fırsat dediğimiz bu kavramın doğası nasıl çalışıyor olabilir? Doğası nedir? Fırsat dediğimiz kavramın doğasını anlamaya başlarken, fırsatın başlangıcından fırsatın sonuna kadar bir sıralama izleyerek konuya bakmayı deneyelim. Fırsat kavramını ilk olarak başlamasından ele alalım. Bir fırsatın başlaması veya doğması son derece zamansız, son derece plansız ve rastgele bir şekilde sizin karşınıza çıkacaktır. Yani bir fırsat karşınıza çıkarken sizin müsait bir durumda olup olmadığınızı, şartlarınızın iyi olup olmadığını veya zamanınızın o an olup olmadığını bakmadan rastgele bir şekilde karşınıza çıkabilir. İşte o anda, o en zor veya en sıkışık anınızda bile o fırsatı değerlendirmek veya değerlendirmemek size kalmış bir şeydir.
O fırsatı eğer değerlendirirseniz, devamında size fırsatın ya olumlu bir geri dönüşü olacak ya da olmayacaktır. Değerlendirmezseniz ise kaybeden siz olursunuz. Çünkü fırsatlar veya hayatın kendisi bahane kabul etmiyor. Biz fırsatı değerlendirdiğimiz senaryo üzerinden gidelim. Diyelim fırsatı değerlendirdik. Peki ondan sonra ne olacak? Değerlendirdiğimiz fırsat hemen olumlu bir duruma mı dönüşecek bizim için? Hayır. Fırsat değerlendirildikten sonra doğası gereği belirsizliğini de kendi yanında getirir. Evet, bir fırsat değerlendirildiği an ortaya çıkan diğer koşu belirsizliktir.
Belirsizlik, yani fırsatın sizin istediğiniz yöne doğru gidip gitmediğini gösterecek olan süreç. Örneğin, bir şut çekti bir futbolcu, bir fırsat gördü, peki top kaleye girecek mi, girmeyecek mi? Örneğin, bir yatırımcı, bir fırsat gördü ve parasını yatırdı, peki yatırım kazanca dönüşecek mi, dönüşmeyecek mi? Ya da bir komutan, bir fırsat gördü ve saldırıya geçti. Gördüğü fırsat doğru muydu, değil miydi? Veyahut da saldırıya geçse bile, ordusu kazanabilecek mi, kazanamayacak mı? İşte bu belirsizlik, fırsatın doğasında olan bir şeydir. Ve ne yazık ki bu belirsizlik, siz ihtimallerinizi ne kadar yükseltirseniz yükseltin, başarısız bir sonuca da gidebilir, başarılı bir sonuca da gidebilir. Asla fırsatların garantisi yoktur.
İşte bu yüzden bir fırsatın olumlu bir yöne gitmemesi aslında fırsatı değerlendiren kişinin biraz da şansıyla ve rüzgarın kendi arkasında olup olmamasıyla ilgilendirilir. Yani siz ne kadar hesabınızı iyi yapmış olursanız olun, eğer çok çok büyük bir güce sahip değilseniz, fırsatı değerlendirirken işiniz şansa kalmış gibi oluyor. Hatta istediğiniz kadar güçlü olun, her zaman için ufak da olsa o fırsatın başarısızlığa dönüşme ihtimali söz konusu. Buna tarihten örnek vermemiz gerekirse, Yunanlılar İngilizlerin desteğini alarak Anadolu topraklarına girdiğinde, ellerinde büyük bir fırsat vardı, onlar çok güçlüydü ama karşılarına Atatürk'ün çıkacağını ve her şeye rağmen onları yenebileceğini ve bu fırsatın Yunanlılar ve İngilizler açısından olumsuz sonuçlanacağını kimse tahmin edemezdi.
Özetlememiz gerekirse, fırsatlar doğası gereği belirsiz bir anda başlar, değerlendirildiklerinde ise hangi yöne gidecekleri de belirsiz bir sürece evrilir ve bu belirsiz sürecin sonunda fırsatı değerlendiren birey ya kazanır ya da kaybeder. İşte fırsatların doğası özetlersek bu şekildedir.
Yorum yazmak için lütfen giriş yapınız