Son 5000 yıldır yani yazının bulunmasından beri insanlığın devrimsel icatlarına baktığımız zaman, yazının bulunmasıyla başlayan bu süreçte feodal yapılara geçilmesi, büyük orduların, düzenli orduların kurulabilmesi, ateşli silahların bulunması, buhar makinesinin icadı, matbaayla milyonlarca kitap basılabilmesi, coğrafi keşifler ve bunun gibi belki birkaç tane daha şey sayabiliriz. Bütün bu gelişmelere baktığımız zaman aslında elimizde topu topu belki de 15-20 tane gelişme olacaktır. Tabi bu gelişmeleri son 100 yılda yaşananlara eklemiyorum bile. Yani 1900'lü yıllarda yaşananları eklemeden konuşuyorum. Topu topu elimizde 15-20 tane gelişme olacaktır. Yani 5000 yıllık bir süreç içerisinde elimizdeki devrimsel gelişmelerin sayısı son derece az aslında bugünle kıyasladığımız zaman.
Bugün farklı. Bugün devrimsel dediğimiz gelişmeler artık eskisi gibi 100 yılda bir, 200 yılda bir yaşanmıyor da belki de 30-40 yılda bir yaşanacak artık. Bu değişime sebep olan yegane unsur ise kitlesel haberleşme araçlarıyla başlayan ve internetin icat edilmesiyle birlikte ve bilgisayarların hayatımıza girmesiyle birlikte zirveye ulaşan olağanüstü değişim ve gelişimiz oldu. Özellikle internet ve bilgisayarlar her şeyi kökünden değiştirdi. Bilgisayarlar 1940'lı 45'li yıllarda icat edildi. Ancak elektronik bilgisayarların hayatımıza girmesi 1990'lı yılları bulabildi. İnternet de tam o zamanlarda aslında hayatımıza girdi. Ve bu gelişmenin ardından dünyadaki değişime bir bakın. Akıllı cep telefonları çıktı. İnternet tüm dünyaya yayıldı. Herkesin birbirinden haberi oldu. Yapay zeka icat edildi. İnanılmaz robotik gelişmeler yaşanmaya başladı. Yeni enerji kaynakları bulunmaya başlandı. Uzay çalışmaları ile ilgili sıçramalar yaşandı. Hepsi bilgisayar ve internetin hayatımıza girmeye başlamasından sonraki 30-35 yıllık bu daracık dönemde oldu. İşte bu akıl almaz bir hız aslında geçmişle kıyasladığınız zaman.
Aslında bu akıl almaz değişim ve gelişim hızı insanların bugün yaşadığı en büyük problemlerden birisini oluşturuyor. Çünkü artık adapte olmak, uyum sağlamak gerçekten de çok zorlaştı. Tabi elimizde eskisine kıyasla çok daha fazla bilgiye ulaşma imkanı var. Yapay zeka, internet, bir şeylere öğrenmek, bir şeylere kafa yormak artık eskisinden çok daha kolay. Ama burada insanı bocalatan birkaç tane unsur var. Bunlardan bir tanesi insanlar neye kafa yoracaklarını şaşırmış vaziyetteler. Yani o kadar çok değişim, o kadar çok gelişim var ki insanlar hangi biriyle ilgileneceklerini bilmiyorlar aslında. Geleceği neyin şekil vereceğini anlayamıyorlar. Ve bu geleceğe şekil verecek olan yenilik artık yüzlerce yıl içerisinde değil, sadece 30-40 yıl içerisinde yaşanıyor. Buradaki ikinci bocalatan durum çok fazla uyaranla insanların bugün karşı karşıya kalmış olması. Elimizdeki telefonlar, tabela ışıkları, araba ışıkları, ses, gürültü, internet, sosyal medya her şey insanların dikkatini dağıtıyor, televizyon, haberler. İnsanlar bugün belki de bir gün içerisinde binlerce uyarana, binlerce bilgi akışına, binlerce ışık ve ses değişimine maruz kalıyorlar. Ve bu insanların dikkatini dağıtan bir şey. Bu dikkat dağınıklığı ve ne yapacağını bilmeme durumu içerisinde insanın neye odaklanacağını şaşırması gerçekten de çok normal. Ayrıca bu dikkat dağınıklığıyla zaten bir şeye odaklanmak veya başarılı olmak da çok zor. Bir de bunca gelişme içerisinde insanın sınırlı kapasitesini de düşünmek lazım. Yani bir insan kaç tane konuda birden uzmanlaşabilir ki? Bunda hesaba katmak lazım. İşte günümüz dünyası aslında bu sebeplerle birey için oldukça zorlaşmış vaziyette. Çok zor. Bakalım bu gelişme hızı bizi nereye kadar götürecek? Bu gelişim hızı böyle devam edecek mi?
kaptanfilozof06
Yorum yazmak için lütfen giriş yapınız