Hepimiz her gece olmasa da rüya görüyoruz. Evet belki hepsini hatırlamıyoruz ama hatırladığınız rüyaları düşünün, rüyada gördüğümüz insanlar bazen tanıdıklarımız bazen de hiç tanımadığımız insanlar oluyor değil mi? Şimdi size çok garip bir bilgiyle geldik. Rüyada gördüğünüz herkes aslında sizsiniz!
Carl Jung’a göre rüyalar, bilinçdışının diliyle konuşur ve rüyada gördüğümüz her kişi ya da olay, aslında kendi içsel dünyamızın bir yansımasıdır. Rüyalardaki figürler, çoğunlukla bastırdığımız duygulara, kabul etmek istemediğimiz yönlere ya da gölgede kalan taraflarımıza işaret eder. Bu karakterler ve semboller, dış dünyadaki insanlar değil, psişemizin çeşitli parçaları olarak karşımıza çıkar. Rüyalar, bilinçdışımızın kendini ifade etme biçimidir ve bize içsel çatışmalarımızı, bastırılmış arzularımızı ya da kişiliğimizin eksik kalan yönlerini gösterir. Dolayısıyla, rüyalar sadece dış dünyayı değil, kendi iç dünyamızı anlamamız için bir aynadır.
Çok enteresan değil mi?
Yorum yazmak için lütfen giriş yapınız