Ayurveda tedavisinde ne radyografi, ne scanner ne laser kullanılıyor. Ayurveda uzmanı teşhisini uzun ve titiz bir incelemenin sonunda koyuyor. Rahatsız olan kişinin avuç içine bakılıyor, idrarı kontrol ediliyor, diline, gözlerine bakılıyor; uzman kişi hastanın çeşitli bölgelerini kulakla dinliyor ya da diliyle temas ederek araştırıyor. Daha sonra sıra hastanın davranışlarını izlemeye geliyor. Sesi dinleniyor, duygulan tahlil ediliyor. Örneğin, bir ayurveda uzmanına göre, hastanın sık sık sinir krizleri içine girmesi, sindirim ve karaciğer sistemindeki bir bozukluğun göstergesi olabilir. Bütün bunları çözümleyebilmek için, hastaya davranış konusunda birçok soru soruluyor; psikolojik yapısı irdelenmeye çalışılıyor. Ayurveda teorisine göre, bir kişinin aşın neşe içinde olması, kalp ve damar sistemindeki bir anormalliğin belirtisi... Kuşkusuz ayurveda, bu yönüyle fazla kişisel bir tedavi yöntemi... Gerekli teşhis için hastaya çok fazla özel soru soruluyor. Tabii, bu sıkıştırma belli bir riski de beraberinde taşıyor. Aşırı sorular, hayali hastalıkların ortaya çıkmasına yol açabiliyor.
Ayurveda ile modern tıbbın en çok çeliştiği nokta, bazı bitkilerin şifa gücünün kullanımı konusu... Bunun en tipik örneği ise sarımsak... Modern tıp sarımsağın faydalarını kabul etti ve bu noktadan hareket ederek sarmısak hapım geliştirdi. Ayurveda ise, sarmısak ile soğanının bir bütün olarak kullanılmasını öneriyor. Hap yapmak için sarmısağı oluşturan öğelerin (kabuk, sap gibi) hiçbirini ayıklamamak gerekiyor. Çünkü, sağlık veren sinerji, ancak bitkinin bir bütün olarak kullanılmasıyla ortaya çıkıyor.
Ayurveda tedavisi ılımlılık ilkesine göre kurulu... Hiçbir tedavi yönteminde aşırılık önerilmiyor. " Su, hayat kurtardığı gibi insanın boğulmasına da neden oluyor" ilkesinden hareket eden ayurvedacılar için "soğuk" kadar "sıcak" da tehlikeli... Bu arada, kullanılan bitkinin yeşerdiği coğrafya ve toprak yapısı da önem kazanıyor. "Nasıl ortanca bitkisi farklı mineral birleşimlerine sahip toprakta farklı renklerde açıyorsa, tedavi için verilen bitkilerin de bu özelliği dikkate alınmalı" diyorlar. Son olarak, ayurveda tedavisinde diyet çok önemli bir rol oynuyor. Diyet programlan, tamamen "kişiye özel" hazırlanıyor. Bu konudaki düşünce şöyle özetleniyor: "Nasıl uçağa konan yakıt ile ot kesme makinesine konan yakıt farklı ise, diyet programlan da kişiden kişiye farklılık gösterir."
Bugün uzmanlar, yaklaşık 8.000 farklı ayurveda tedavisi reçetesi olduğunu savunuyorlar. Tabii, her reçetenin içerdiği farklı dozajlar ve bileşimler buna dahil değil... Hindistan'da, özellikle kırsal kesimde, ayurveda uzmanları aynı zamanda hem doktor hem de eczacı olarak faaliyet gösteriyorlar. Hastalar, onları ziyaret ettiklerinde sadece hazırlanan ilaçların parasını ödüyorlar, yani muayene bedava... Ayurveda reçeteleri hazırlanırken kolay bulunan bitkiler dikkate alınıyor. Hindistan'da sağlık hizmetinin yüzde 80'ini ayurveda uzmanları veriyor. Bu ülkede, akupunktur hemen hiç uygulanmıyor. Sadece Kerala eyaletinde, hasta filler dev iğnelerle tedavi ediliyor.
Yorum yazmak için lütfen giriş yapınız