Küçücük bir icat ne kadar büyük bir moda devrimine dönüşebilir? İşte tam olarak bu kadar. Düğmenin tarihi 5 bin yıl öncesine, İndus Vadisi’ne kadar uzanır. İlk ortaya çıktığında moda için değil süs eşyası olarak takılırdı.
Düğmenin işlev kazanması 13. yüzyıl Avrupa’sına dayanıyordu. O günden sonra giysiler bir daha asla eskisi gibi olmadı ve kıyafetlerin kaderi değişti. Krallar, askerler ve çiftçiler için farklı anlamlar taşıyan düğmeler, 18. yüzyılda Paris'te bir sektör haline geldi. Düğmeler kralların ceketinde gösteriş, askerlerin üniformasında disiplin, kadınların elbiselerinde incelik, çiftçilerin yakasında dayanıklılığı temsil ediyordu.
Bir zamanlar düğme sayısı toplumdaki yerinizi belirlerdi. Zenginlik koluna işlenen düğmelerle ölçülürdü.
18. yüzyılda Paris’te düğme üretimi kendi başına bir sektördü. Daha sonrasında fermuar, cırt cırt olsa da düğme, yerini hiçbir zaman kaybetmedi. Düğme, ilk bakışta sıradan gibi görünse de aslında stili konuşturur. Mars giysileri için manyetik düğmeler geliştirilirken şile bezi emeği düğmelerle hayat bulur. Yani aslında her düğme kendince bir hayat taşır. Belki bir aile yadigarı, belki bir savaş izi, belki moda devrimi…
Bugüne baktığımızda da düğmeler sadece işlevsel değil, bir stilin de sembolü. Peki sizin düğmelerle aranız nasıl? Bu kadar eskiye dayandığını ve bu kadar anlam barındırdığını biliyor muydunuz?
Yorum yazmak için lütfen giriş yapınız