Argondan bakıra kadar her kimyasal element aynı yapı bloğundan oluşuyordu: elektron yörüngesi etrafındaki proton ve nötron çekirdekleri Hidrojendeki tek proton ve elektrondan, her uranyum atomunda bulunan 92 bileşene kadar farklılık, bu bileşenlerin sayılarında yatıyordu. Dolayısıyla teoride, sadece basit olanları birleştirmek suretiyle her elementi yaratmak mümkün olabilirdi.
Bu harika bir fikirdi. Ancak atom çekirdeklerinin artı yük taşıması ve yüklerin uyuşmaması gerçeği bu iddiayı çürütüyordu. Bunun üstesinden gelebilmek için, çekirdeğin olağanüstü bir sıcaklıkta parçalanması gerekliydi. Hoyle, gerekli sıcaklığın var olduğu bu yıldız fırınını artık keşfetmişti. Araştırmasını yaptığı sırada, ABD'de yaşayan bir Rus fizikçi, bu fırın için başka bir alternatif sundu: evrenin kendisi George Gamow'a göre, evrenin doğumuna neden olan patlama, bütün kimyasal elementlerin oluşumunu sağlayacak her şeye sahipti.
Gamow'un uygun teklifi birtakım sorunlarla karşı karşıyaydı. Fizikçiler, ağır elementlerin oluşmasını sağlayan zincir içindeki bazı olumsuz etkenlere işaret ettiler. Onlara göre, evren soğumadan önce bu köprünün kurulması mümkün değildi. Ancak Hoyle, elementleri yıldızlar içinde ısıtmanın bu sorunları ortadan kaldıracağını gösterdi. Çünkü yıldızlar, yeterli sıcaklığı milyarlarca yıl koruyorlardı ve bu da gerekli nükleer tepkimelerin oluşmasına imkân tanıyordu.
Bu tepkimelerin karbon elementiyle doğrudan bağlantılı olduğunu buldu. Karbonun C-12 izotopunun rezonansı, sadece çok düzenli bir enerjide açığa çıkıyordu. Bu gerçekleşmezse, yıldızlar karbon üretemezdi. Teorinin kilit noktası da buydu: Karbon yoksa insan yaşamı da olamazdı.
Yorumlar
Elementlere sihir yapan adam
Yorum yazmak için lütfen giriş yapınız